Kardeşler Giyim  
 
  Cinselliğin farklı iki kültür (doğu-batı) içindeki seyri 18.04.2024 22:34 (UTC)
   
 

Cinselliğin farklı iki kültür (doğu-batı) içindeki seyri 

 
Cinsellik ya da cinsel davranış bir değer sistemi içinde kültürel olarak biçimlenir. Bununla beraber cinsel davranış insan bedeninin ve psişesinin bir işlevidir de. Bu işlevsellikteki bozulma ya da yetersizlik doğal olarak tıbbın konusu olacaktır. Cinsellik bir yönüyle bedensel bir işlev diğer yönüyle dinin, ahlakın hatta politik alanın bir nesnesidir. İnsan hayatında organik yapıyla değer sisteminin bu kadar yakın ve karmaşık bir etkileşim içinde olduğu ikinci bir alan göstermek mümkün değildir.

Cinselliğin bu iki yönlü doğasına karşın cinsellikle ilgili yazın, tarih boyunca tıbbi alanda değil de, daha çok değer yargıları ya da erotik sanat diyebileceğimiz alanda gelişmiştir. Günümüzde ise cinsel sorunlar modern tıbbi paradigmanın bir yansıması olarak tümüyle değerden bağımsız ele alınmaya çalışılmaktadır. Batı kültürü içinde cinselliğin seyrini izlediğimizde bu durum oldukça çarpıcı bir paradoks olarak ortaya çıkmaktadır. Zira Hristiyanlık sonrası dönemde cinsellik, fizyolojik ve tıbbi yönleri hiç hesaba katılmadan olumsuz anlamda tümüyle bir değer sistemi içine hapsedilmiştir.

Buna karşın günümüzde ise tam ters yönde bir gelişmeyle cinselliğin kültür ve değer sistemiyle içiçeliği gözardı edilerek cinsel sorunlar organik işlev bozukluklarına indirgenmeye çalışılmaktadır. Doğu kültüründe ise cinselliğin seyrinin tamamen farklı olduğunu söyleyebiliriz. Bu farklılık temel olarak Hristiyanlık ve İslam dinlerinin cinselliğe bakış biçimlerinden kaynaklanmaktadır. Bu makalede tartışmaya çalıştığımız asıl konu cinselliğin tıbbileştirilmesidir ve bu süreç de esas olarak batı kültürü içinde cereyan etmektedir. Günümüzdeki egemen tıbbi paradigma tümüyle batı kültürünün bir ürünüdür. Dolayısıyla cinselliğin tıbbileştrilmesindeki sorunların aydınlatılabilmesi için Hristiyanlığın cinsellik konusundaki tutumları önem kazanmaktadır. Tarihsel kayıtlar Hristiyanlığın cinsellikle ilgili katı sayılabilecek tutumunun başlangıçta olmadığı ve zaman içinde tedrici olarak ortaya çıktığını göstermektedir. Mesela başlangıçta bulunmayan ‘cinsel perhiz’ aziz Paul ile birlikte ortaya çıkmıştır. ‘Cinsel İlişkiler Tarihi’ kitabında Andre Morali-Daninas bu sürecin bir bölümünü şu şekilde anlatmaktadır; ‘Ancak çok sonraları Hristiyan dini de pratik alanda kendini örgütleyincedir ki, cinsel arzuları önleme konusunda Perslerin eski buluşları olan Şeytan kavramına başvuruldu; bunun yanısıra da İsa’dan gelen ruh-temizlik ve Şeytan’dan kelen ten-kirlilik arasındaki ruhsal ve bedensel ayrılık da benimsenmiş oldu.

Bunun üzerine Adem ile Havva’nın işledikleri asli günah, eski gelenekte olduğu üzere, herşeyi bilme ve Tanrı ile yarışma hali olmaktan çıktı da cinsel işlemin kendisi haline geldi.Hayatın aktarılıp sürdürülmesi de, yine günaha bağlı olarak, soydan gelme ve gelecek kuşaklara aktarılabilir bir günah içerir oldu. Cinsel yasağın ve ten arzusuna metafizik korkunun eklenişinin başlangıcı işte budur’. Buna karşılık İslam dininin cinsellik konusunda daha yumuşak bir tutum sergilediğini görmekteyiz. Öncelikle cinsel perhizin ve ruh-temizlik, ten-kirlilik ayrımının İslam dinin de bulunmadığını söyleyebiliriz. Bu ayrım ontolojik olarak bedeni ve bedensel olanı günahla özdeşleştirmektedir. Cinselliği yasaklamamakla beraber İslam dini de cinsel ilişkinin sınırlarını belirlemiştir. Bu sınırların dışına taşmayan cinsel ilişkileri meşru olarak nitelemiş, daha da ötesi meşru cinsel ilişkileri bir tür ibadet olarak değerlendirmiştir.

Özellikle dinlerden kaynaklanan cinselliğe yaklaşımdaki bu kültürel farklılıklar erotik yazın alanında da kendini göstermiştir. Bu farklılığı, Türkçeye de ‘Itırlı Bahçe’ ismiyle çevrilen Mumammed El Nefzavi’nin Er-Ravz el Itır kitabına sunu yazan A.H Walton şöyle açıklar ‘Doğunun öğretici cinsel elkitapları sevişmeyi bir anlamda kutsal bir ayin gibi sunmakta, ve cinsel edimi sadece bir üreme aracı olarak değil, sağlıklı hatta sağaltıcı bir zevk olarak görmektedir. Burada sevecence bir öneriyle birlikte çok gelişmiş bir –aşk sanatına-da tanık oluyoruz. Bunların ikisi de din, evlilik ve aile yaşamına gösterilen saygıdan kaynaklanıyor. Oysa Avrupa erotik yazınını inceleyecek olursak çok değişik bir tablo ve tamamen farklı bir yaklaşımla karşılaşırız. Ovid’i eski Roma’nın en yetkin bir örneği –ve daha sonra Rönesans ve on sekizinci yüzyıl boyunca ortaya çıkanların bir modeli- olarak ele alırsak, cinsel edimin ve hatta rastgele kimselerle sevişmenin –zevk için zevk- adı altında utanmazcasına yüceltildiğini görürüz. Aslında Ovid’in yapıtı aşk sanatı üzerine bir el kitabı değil, ayartmayla ve bencilce zevk almayla ilgili yöntemleri gösteren bir el kitabıdır. Ovid memnu aşkı öğütler ve kadınlarla ilişkilerde yüzeysel yaklaşımları öğretir’ Foucault’un belirttiği biçimiyle batıda erotik sanatın gelişmemesi Hristiyanlığın cinsellikle ilgili tutumuyla doğrudan ilişkili gibi görünmektedir.

Foucault, tarihsel olarak cinselliğin gerçeğini üretmeye yönelik iki ana yöntemden bahseder. Bunlardan birisi Çin, Hint, Roma, Arap kültürlerinde geliştirilen erotik sanat (aras erotica), diğeri de erotik sanattan görece yoksun batı kültürünün geliştirdiği cinsel bilim (scientia sexualis). Bilindiği gibi batıda bilim genel olarak dinle çatışarak gelişmiştir. Mesela modern bilimin filizlenmeye başladığı 17.yüzyılda teleskopla bulunanların din adına ‘büyücükandırması’ olarak gösterilmeye çalışılması bu çatışmanın boyutlarını gösterebilir.Günümüzdeki cinselliğin değerden tümüyle arındırılarak tıbbileştirilmesi çabasının psikolojik ve kültürel arka planında batı kültüründeki din ve bilim arasındaki bu derin çatışmaların olduğunu düşünüyoruz. 


"http://www.cinselsorunlarim.com/cs/img/uzman/1.gif" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.
 
  İÇİNDEKİLER
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  YAZARLAR
 
YAZARLAR
Ali DUMAN
Yrd.Doç.Dr
Loadtr.Com

Ali ESGİN
Yrd.Doç.Dr

Derya EĞİLMEZ
Yazar

Cengiz DUMAN
Araştırmacı-Yazar
Loadtr.Com

Mehmet BAŞAR
Gazeteci-Yazar
Loadtr.Com

SÜRELİ YAYINLAR

EKLENENLER

İsrailoğulları kavramının oluşumu üzerine

 

İMAM EBU YUSUF, HAYATI, FIKIHÇILIĞI VE ESERLERİ

 

 

KUR'AN'DA ZİKREDİLEN MEYVELER

 

İSLAM TARİHİNDE SEÇİM USULÜ

 

evli çiftlerde cinsellik

 

NÜKLEER SANTRALLER VE ÇEVRE GÜVENLİĞİ

 

“AYNA” PROGRAMI İLE DÜNYA’YI DOLAŞMAK

 

Elmalılı'nın meali veya sahipsizliğin meali

 

KUR'AN'I KERİM'E GÖRE İNSAN DAVRANIŞLARI

 

  İSLAM İLMİHALİ
İSLAM İLMİHALİ KONULARI
Loadtr.Com
İSLAM İLMİHALİ
İLMİHAL NEDİR ?
GUSÜL VE GUSLÜ GEREKTİREN HALLER
GUSLÜN FARZLARI
GUSLÜN SÜNNETLERİ
GUSÜL ETMESİ FARZ OLANLARA HARAM VEYA MEKRUH OLAN ŞEYLER
Teyemmüm nedir ?
TEYEMMÜMÜ MUBAH KILAN VE KILMAYAN BAZI HALLER
İMAMLIK VE CEMAAT
Kasten kılınmamış namazların kazası olmaz
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR
CENAZE NAMAZI NASIL KILINIR
MEKRÛH VAKİTLER
NAFİLE NAMAZLAR
Kadın'a Namaz kılmak İçin Getirilen Kolaylıklar
SEHİV (Yanılma) SECDELERİ İLE İLGİLİ MESELELER
TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
ZEKÂTA BAĞLI OLMAYAN MALLAR
ALTIN İLE GÜMÜŞÜN ZEKÂTI
HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
HACCIN RÜKÜNLERİ
HAC VE UMRE İLE İLGİLİ YASAKLAR
Prof.Dr. Köse: Sigara hamilelere haram
Faiz gelirleriyle işlenen hayırın sevabı var mıdır?
İSLÂM'DA MUAŞERET (GÜZEL GEÇİNME) ÂDÂBI
OJE KULLANMANIN HÜKMÜ
DİNİMİZDE KURBAN İBADETİ
Çocuğa İsim Vermek
İMAMLIK VE CEMAAT
İSLAM DİNİNDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL VE ABDEST
Fıtr Sadakası nedir, kimlere, nasıl ve ne zaman verilir?
Namaz'da cebi tek hamlede kapatın
Kurbanlık Hayvan Alımlarında Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
KURBAN KESİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
KURBAN YÜZME VE PARÇALAMA İŞLEMLERİNDE NELER YAPILMALIDIR?
SAFA VE MERVE ARASINDA SA’Y ETMEK
RESİMLİ TEYEMMÜM TARİFİ
Çocuğa İsim Vermek
İSLAMİYET'E GÖRE ÂŞURA GÜNÜ VE AŞÛRA ORUCU
Âşûrâ günü ile ilgili bidatler
ÂŞÛRÂ GÜNÜ VE ÂŞÛRÂ ORUCUNUN MAHİYETİ
TEVRAT’A GÖRE AŞURA GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE ÂŞURA ORUCU
  FIKIH İMAMLARI
FIKIH İMAMLARI
Ebu Hanife (İmam Azam)hayatı, eserleri ve fıkıhçılığı
İmam Şafi hayatı ve fıkıhçılığı
İmam Malik, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Ahmed b. Hanbel, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Cafer, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Davud bin Ali Ez-Zahiri, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Ebu Yusuf, Hayatı, Fıkıhçılığı
  KUR'AN KISSALARI
KUR’AN'I KERİM KISSALARI
RESULLER’İN TEBLİĞ MÜCADELESİNDE KAVİMLERİNİN DİRENİŞ PSİKOLOJİSİ
HZ.LUT VE HELAK OLAN KAVMİ
BURUÇ SURESİ IŞIĞINDA ASHAB-I UHDUD KISSASI
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE; HZ. LUT KISSASI
HZ.SÜLEYMAN VE HÜKÜMDARLIĞI
HZ. YUNUS VE KAVMİNDEN KAÇIŞ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
HZ. HACER VE HİCRETLERİ
KURBAN HZ. İSMAİL Mİ HZ. İSHAK MI?
HZ. MUSA'NIN ALLAH İLE MÜKÂLEMESİ(KONUŞMASI)
ALİM KUL VE HZ. MUSA
HZ.HARUN VE YARDIMCI RESULLÜK
NANKÖR BİR TOPLUM ÖRNEĞİ:MEDYEN HALKI
HZ. YUSUF; ONBİR YILDIZ, AY VE GÜNEŞ
HZ.YAHYA VE ŞEHADETİ
AD KAVMİ VE HZ. HUD
YE'CÛC VE ME'CÛC
HZ. NUH VE TUFAN
SÂMİRÎ VE ALTIN BUZAĞISI NEZDİNDE ÖĞÜT VE İBRETLER KISSASI
KUR'AN'DA BAHÇE SAHİPLERİ KISSALARI
ZÜLKARNEYN KISSASI
PEYGAMBERLERDE HİCRET
SALİH PEYGAMBER VE SEMUD KAVMİ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
KISSALARDA MÜŞRİKLERİN VAHYE VE RESULE KARŞI ALDIKLARI TAVIRLAR
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE HZ.İBRAHİM, HZ.İSMAİL VE HZ.HACER’İN MEKKE’YE HİCRETİ
HZ. İBRAHİM VE HZ. İSMAİL’İN KÂBE’Yİ İNŞÂ ETMESİ

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol