Kardeşler Giyim  
 
  AVCILIĞIN DOĞAYA ETKİLERİ 05.05.2024 16:49 (UTC)
   
 

AVCILIĞIN DOĞAYA ETKİLERİ

Yaklaşık bir yıldır yayın hayatında olan bir televizyon kanalında, avcılık, atıcılık ve yaban hayatı ile ilgili çeşitli yayınlar seyretmekteyiz. Bu televizyon kanalında görüp işittiklerim ile yazları, tatil yapma imkânı bulduğum orman köylerindeki, köylülerle yaptığım sohbetlerden edindiğim intibalar, beni, avcılık üzerindeki düşüncelerimde yeniden değerlendirme yapmaya sevk etti.
Her şeyden önce avcılık tarihini araştırdığımız da insan, aklını kullanarak, doğada yiyecek olarak gördüğü hayvanları bir biçimde avlamaya başlamış, böylece beslenmenin belki de ziraattan, hayvan ehlileştirerek yiyecek sağlamanın öncesinde, en kolay sayılabilecek yolunu avcılıkla sağlamaya başlamıştır.
Yiyecek temini veya tali olarak kendini vahşi hayvanlardan korumanın bir metodu olan avcılık çağdaş dünyada yeni bir şekil alarak devam ettirilmektedir.
İnsanlık tarihi ile başlayan bu zorunlu eylem, günümüzde spor, hobi veya vakit geçirme aracı haline dönüşmüş gözükmektedir. Artık hayvanlar, insanların zaruri yiyecek ihtiyacını temin etmek için değil, kişisel hobileri tatmin aracı, sportif amaçlarla avlanılmaktadır. Vurmuşken bari yiyelim düşüncesi ile etleri de tüketilen av hayvanları, daha ziyade; vurulan hayvanların, Trofe denilen boynuzlarının ölçüleri ile avcılar yarıştırılmakta veya kişisel av müzelerinde sergilenmek ya da kişisel hobi olan koleksiyonlara eklenerek, duvarlara asılmakta veya içi doldurularak kişisel süs malzemesi olmaktadır.
Modern çağdaki avcılık, icat edilen av silahları sayesinde, hayvanlar ile insanlar arasında asimetrik bir yapıya dönüşerek, avcılık bir katliamcılığa evrilmiş görünmektedir. İnsan nüfusu hızla artmakta ancak av hayvanı sayısı azalmaktadır. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Zirai ilaçlamadan, şehirleşmeye, gübreden, zehirli atıklara kadar pek çok etmen doğadaki hayvanların üremesi üzerinde aksi tesirler yapmaktadır. Bütün bu etmenlerin üzerine avcılıkta eklenmiştir. Eline pompalı tüfeği alan; doğayı koruyorum diyerek ha bire doğadan eksiltmekte.
Avcılık amaçlı öyle silahlar icat edilmiş ki bir silahtan çıkan fişek sayısı neredeyse askeri amaçlı makineli tüfek mesabesine dönüşmüştür. Şöyle şikâyet ediyordu; avcılığı bıraktım diyen bir eski avcı; avcılık ile ilgili televizyon kanalında: “ Kardeşim! Eskiden hayvana bir veya iki tane fişek atabiliyorduk. Vuruyor veya ıskalıyorduk. Dolayısıyla hedef yaptığımız hayvanın hiç olmasa kaçma fırsatı oluyordu. Şimdi öyle mi? Turistik gezi diye bir otobüs dolusu avcı otobüslerle ava geliyor, dağılıyorlar araziye, ellerindeki otomatik tüfekle, ne uçan ne kaçan kurtulabiliyor ellerinden. Bu yüzden avcılık, hayvan katliamına dönüştü. Bundan dolayı, tüfeği duvara astım. Artık avcılık yapmıyorum.”
Evet, avcılar yaptıkları bıldırcın avından sonra arabanın kaputuna sıraladıkları bıldırcınların verdiği doyumsuz bir hazla aralarında şunları konuşuyorlar, çekim yapan kameranın karşısında. “Eskiden bıldırcın avlamaya gelirdik nerede böyle on beş-yirmi tane bıldırcın vurmak; adam başı kırk-altmış tane avlardık. Bıldırcın kaynardı her taraf. Şimdi nerdeee.”
Öbür taraftan mikrofonu alıp kameranın karşısına geçenler veya televizyon kanalı fragmanlarında aynı nakarat. Avcı doğa dostudur. Avcı doğayı korur.
Doğa böyle vura vura katliam yapa yapa mı korunuyor? Diye sorulduğu zaman; efendim onlar “Eli silahlı” veya “Bohçacı” denilen avcı bozuntuları, onlar gelişigüzel avlanırlar, avlanma pulu almazlar, Maliye’ye av harçlarını yatırmazlar, avcılık kulüplerine veya derneklerine üye olmazlar. Onlar avcı değil “Bohçacı” lar, gibi türlü türlü estek-köstek savunmaları izlemekteyiz.
Bir ara ecnebi avcıların av çekimlerini yayınladılar. Bu görüntüler, doğa korumacısı avcılık iddiasında tam bir fiyasko idi. On iki on üç yaşlarında çocukları ile ağaçların tepelerine pusu atamış ecnebi avcı; ağaçların diplerindeki bidonlara koyduğu yiyeceklerle, ayılara tuzak kurmuşlardı. Yiyeceğe gelen devasa ayıyı; avcının, on iki, on üç yaşlarındaki oğlu; modern yapım bir yay’la, attığı ok ile böğürte böğürte öldürüyordu. Ondan sonra, ölmüş ayının başına geçip el kadar bebeye hava attırarak poz verdirilen sahneler insanın kanını donduruyordu. Kısa bir süre sonra yayından kaldırdılar, bu tip çekim görüntülerini.
Şimdi de başladılar özel avlaklar gerekiyor demeye. Neymiş efendim av hayvanı popülâsyonunu arttırmak için özel avlaklar gerekliymiş, Avrupa’da böyle oluyormuş. Parayı bastıran, istediğe kadar hayvan vuracakmış bu özel avlaklarda.. Tabi parası olmayan canının istediği yerde..
Ağlar mısınız, güler misiniz bilmem? Sülün, Keklik gibi hayvanları yetiştirip, onları araziye salıp, bu hayvanları patır patır avlıyorlar. Kaçırdıkları hayvanları da doğaya saldıkları, doğal yaşama katkıları olarak lanse ediyorlar, gururla. Tam bir spor.! Hayvan katletme sporu.! Federasyon kurun bari.! Adı da doğayı koruma federasyonu olsun.!
Köylerdeki konuşmalarda da köylüler; mahsullere zarar veren domuz, ayı v.s gibi hayvanları zorunlu avlanması dışında; onlar da avcılığı spora, hobiye dönüştürmüşler. Kışın köy nüfusu az olduğundan, karlı havalarda, can sıkıntısından ava gittiklerini anlatıyorlar zevkle. Yoksa vakit geçmezmiş bu köylerde.. Ondan sonra da anlatıyorlar artık eskisi gibi kurt, ayı, yırtıcı kuş v.s hayvanlar kalmadı diye. Doğa’nın içinde yaşayan, köylü avcılarımız! Her halde şehirli avcılara göre köylü avcılar “Eli silahlı” ya da “Bohçacı” dırlar. Onlar ne pul parası, ne Maliye’ye harç parası yatırmazlar, av derneklerine üye de olmazlar, zaten sertifikaları da yoktur.
Böyle olmaz beyler! Sayın avcılar! Doğayı hayvanlarını katlederek koruyanlar! Doğayı hakikaten korumak istiyorsanız; artık avcılıktan atıcılığa; Trap ve skeet’e dönüş yapın! Cansız uçan mı kaçan mı hedefler icat edip onlara mı ateş edersiniz, başka şeyler mi icat eder ona mı ateş edersiniz bilmem! Şu gariban hayvanlara ateş edip durmayın. Besleyin Sülün’ü, Kekliği, Bıldırcını, Ördeği, Kazı, Geyiği; salın doğaya, doğaya can verin, doğadan can almayın! Lütfen..! 




Cengiz DUMAN
Araştrımacı-Yazar
 
  İÇİNDEKİLER
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  YAZARLAR
 
YAZARLAR
Ali DUMAN
Yrd.Doç.Dr
Loadtr.Com

Ali ESGİN
Yrd.Doç.Dr

Derya EĞİLMEZ
Yazar

Cengiz DUMAN
Araştırmacı-Yazar
Loadtr.Com

Mehmet BAŞAR
Gazeteci-Yazar
Loadtr.Com

SÜRELİ YAYINLAR

EKLENENLER

İsrailoğulları kavramının oluşumu üzerine

 

İMAM EBU YUSUF, HAYATI, FIKIHÇILIĞI VE ESERLERİ

 

 

KUR'AN'DA ZİKREDİLEN MEYVELER

 

İSLAM TARİHİNDE SEÇİM USULÜ

 

evli çiftlerde cinsellik

 

NÜKLEER SANTRALLER VE ÇEVRE GÜVENLİĞİ

 

“AYNA” PROGRAMI İLE DÜNYA’YI DOLAŞMAK

 

Elmalılı'nın meali veya sahipsizliğin meali

 

KUR'AN'I KERİM'E GÖRE İNSAN DAVRANIŞLARI

 

  İSLAM İLMİHALİ
İSLAM İLMİHALİ KONULARI
Loadtr.Com
İSLAM İLMİHALİ
İLMİHAL NEDİR ?
GUSÜL VE GUSLÜ GEREKTİREN HALLER
GUSLÜN FARZLARI
GUSLÜN SÜNNETLERİ
GUSÜL ETMESİ FARZ OLANLARA HARAM VEYA MEKRUH OLAN ŞEYLER
Teyemmüm nedir ?
TEYEMMÜMÜ MUBAH KILAN VE KILMAYAN BAZI HALLER
İMAMLIK VE CEMAAT
Kasten kılınmamış namazların kazası olmaz
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR
CENAZE NAMAZI NASIL KILINIR
MEKRÛH VAKİTLER
NAFİLE NAMAZLAR
Kadın'a Namaz kılmak İçin Getirilen Kolaylıklar
SEHİV (Yanılma) SECDELERİ İLE İLGİLİ MESELELER
TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
ZEKÂTA BAĞLI OLMAYAN MALLAR
ALTIN İLE GÜMÜŞÜN ZEKÂTI
HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
HACCIN RÜKÜNLERİ
HAC VE UMRE İLE İLGİLİ YASAKLAR
Prof.Dr. Köse: Sigara hamilelere haram
Faiz gelirleriyle işlenen hayırın sevabı var mıdır?
İSLÂM'DA MUAŞERET (GÜZEL GEÇİNME) ÂDÂBI
OJE KULLANMANIN HÜKMÜ
DİNİMİZDE KURBAN İBADETİ
Çocuğa İsim Vermek
İMAMLIK VE CEMAAT
İSLAM DİNİNDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL VE ABDEST
Fıtr Sadakası nedir, kimlere, nasıl ve ne zaman verilir?
Namaz'da cebi tek hamlede kapatın
Kurbanlık Hayvan Alımlarında Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
KURBAN KESİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
KURBAN YÜZME VE PARÇALAMA İŞLEMLERİNDE NELER YAPILMALIDIR?
SAFA VE MERVE ARASINDA SA’Y ETMEK
RESİMLİ TEYEMMÜM TARİFİ
Çocuğa İsim Vermek
İSLAMİYET'E GÖRE ÂŞURA GÜNÜ VE AŞÛRA ORUCU
Âşûrâ günü ile ilgili bidatler
ÂŞÛRÂ GÜNÜ VE ÂŞÛRÂ ORUCUNUN MAHİYETİ
TEVRAT’A GÖRE AŞURA GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE ÂŞURA ORUCU
  FIKIH İMAMLARI
FIKIH İMAMLARI
Ebu Hanife (İmam Azam)hayatı, eserleri ve fıkıhçılığı
İmam Şafi hayatı ve fıkıhçılığı
İmam Malik, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Ahmed b. Hanbel, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Cafer, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Davud bin Ali Ez-Zahiri, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Ebu Yusuf, Hayatı, Fıkıhçılığı
  KUR'AN KISSALARI
KUR’AN'I KERİM KISSALARI
RESULLER’İN TEBLİĞ MÜCADELESİNDE KAVİMLERİNİN DİRENİŞ PSİKOLOJİSİ
HZ.LUT VE HELAK OLAN KAVMİ
BURUÇ SURESİ IŞIĞINDA ASHAB-I UHDUD KISSASI
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE; HZ. LUT KISSASI
HZ.SÜLEYMAN VE HÜKÜMDARLIĞI
HZ. YUNUS VE KAVMİNDEN KAÇIŞ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
HZ. HACER VE HİCRETLERİ
KURBAN HZ. İSMAİL Mİ HZ. İSHAK MI?
HZ. MUSA'NIN ALLAH İLE MÜKÂLEMESİ(KONUŞMASI)
ALİM KUL VE HZ. MUSA
HZ.HARUN VE YARDIMCI RESULLÜK
NANKÖR BİR TOPLUM ÖRNEĞİ:MEDYEN HALKI
HZ. YUSUF; ONBİR YILDIZ, AY VE GÜNEŞ
HZ.YAHYA VE ŞEHADETİ
AD KAVMİ VE HZ. HUD
YE'CÛC VE ME'CÛC
HZ. NUH VE TUFAN
SÂMİRÎ VE ALTIN BUZAĞISI NEZDİNDE ÖĞÜT VE İBRETLER KISSASI
KUR'AN'DA BAHÇE SAHİPLERİ KISSALARI
ZÜLKARNEYN KISSASI
PEYGAMBERLERDE HİCRET
SALİH PEYGAMBER VE SEMUD KAVMİ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
KISSALARDA MÜŞRİKLERİN VAHYE VE RESULE KARŞI ALDIKLARI TAVIRLAR
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE HZ.İBRAHİM, HZ.İSMAİL VE HZ.HACER’İN MEKKE’YE HİCRETİ
HZ. İBRAHİM VE HZ. İSMAİL’İN KÂBE’Yİ İNŞÂ ETMESİ

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol