Allah bir daha 28 Şubat’lar göstermesin( 1 )
Ne kazandık veya Neler Kaybettik düşünmeliyiz !...
Son elli yılın hesabının yapılması artık zorunluluk olarak görmek gerekiyor. Türkiye’nin son elli yılda yaşamış olduğu ( önemli olanı kast ediyorum ) sorunları önümüze alıp muhasebesini yapmalıyız diyorum. Yapılmalı, yapılmadığı takdirde gelecek yıllarımızda, Ülkemizde yaşanması muhtemel gelişmeleri anlamak ve yerinde gereken tedbirleri uygulamak için hazırlananları ortaya koymak suretiyle, bu muhasebeyi yapmalıyız inancındayım.
Yapılmaması halinde ise, önümüzde ki yıllarda olması muhtemel olumsuz davranışların önünü almamız çok külfete sebeb olabilir. Bu külfetin olmaması için Kanser veya ölümcül her hastalıkta olduğu gibi, “ ERKEN TEŞHİS, HAYAT KURTARIR,” felsefesinde olduğu gibi, Erken alınacak tedbirlerinde, Ülkemizde olması muhtemel olumsuz davranışların önü alınır ve “ Hastalıkta olduğu gibi,” HAYAT KURTARIR OLMASIDIR.
27 MAYIS ATMIŞ İHTİLALİ VE SONRASINDA YAŞANAN OLAYLAR ASLINDA GÖZÜMÜZÜ AÇMAMIZ GEREKTİREN ZARAR – ZİYAN LARIN GÖRÜLDÜĞÜNÜ BUNA ÇÖZÜM GETİRİLMESİNİN YANLIŞ YERDE ARANDIĞI BİLİNMESİNE RAĞMEN, YİNEDE BU YANLIŞA DEVAM ETMEYİ DÜŞÜNENLERİN ÇOK BÜYÜK HATALAR YAPTIĞINI ANLAMASI GEREKTİĞİ HATIRLATMAYA GEREK YOK !..
Burada bir olayı anlatmadan geçmeyeyim: 1977 erken genel seçimi kararı alınması vardı. Bilmiyorum ama o günlerde konunun üzerinde fazla durulmadan geçilmişti. Oysa Erken genel seçim kararı alınmasında dönen olay gözümüzü açması gerekirken, hiç de öyle yapmadık ve olayı düşünmeden güldük ve geçtik !..
* * *
Bu gün yaşananlar yani şu Ergenekon olayı aslında bize geriye bakmamızı, önceki yıllarda yaşadığımız olaylarda birşeyler anlatıyor, Fakat bizler bu anlama dediğimiz olayı es geçmemizden dolayı diğerlerini de, görmememize sebeb olduğunu acaba anladık mı ?. O yıllarda yaşadığımız önemli olayları da göz ardı ettik.
Neyse biz 77 yılında erken genel seçim kararı almamızın nasıl olduğuna bir parçada olsa anlatalım. Anlatalım ki, geçmiş yıllarda yaşanılan bir çok olayların, Ülke üzerinde kurulan tuzakları anlamada belki yarar olur.
“ Şubat 1977de 1977 yılı bütçesi meclisten geçince ve bu 250 milyar lira tutarındaki bütçeden ağır sanayiye 44 milyar lira ayrılmışdı.
Mart ayı başında CIA Başkanı Clifortun Türkiyeye gelerek Demirel ve Ecevitle ( kahvaltılı toplantıları ) yaptığı görüşmeyi takiben Demirel ve Ecevit, Milli "Görüşün ağır sanayi hamlelerinin daha fazla gelişmeden seçime gidilmesini uygun görerek aralarında anlaşmak suretiyle 1977 yılının Ekim ayında yapılacak seçimleri 5 Haziran 1977 ye aldılar.
1977 Mart ayında yapılan bu kısa ve gözden kaçırılarak hiç de gerek yokken, dört ay önceye Erken genel seçim kararı alınması, genel seçime gidilmesi de, Bizlerin gözlerinden kaçan birer örnektir.
Oysa çok önemli olan yukarıda belgesini verdiğimiz olay, bize bazı şeyleri anlamamıza neden olması gerekirken, anlamamış olmak bize 12 Eylül darbesinin getirdiği külfetten daha az değildir.
* * *
68 OLAYLARI BİZE BAZI ŞEYLERİ ANLATMADI DEMİŞ OLSAK DA, Yetmişli yılı sonunda neler kaybettiğimizin farkına da varmadık, anlamadık diye düşünmek ne kadar doğru olur. Olayları Anlamamak, farkına varamamak için hiçbir şey bilmemek demektir ki bunu düşünmek dahi istemem, çünkü her yaşayan insan bu olaylara ya muhatap oldu veya yakınları bulundu demek mümkündür.
Yaşları on beşleri bulan kadın, erkek her insanın anlamamış olmasını düşünmek sanırım mantıklı bir cevap olamaz. Öyle ise bu olumsuz gerçeği veya Gerçekleri görenlerin hâlâ sessizliğe devam etmesi birimize değil, Tüm Türkiye de yaşayan her insana gelebilmesi mümkün olan olumsuz işlere göz yummak olacağı içindir ki, hiçte sevimli olmayacak durumların ortaya çıkmayacağını bile, bile görmemek için başımızı bir tarafa çevirmeden başka bir anlam düşünmüyorum.
Her ne kadar birtakım insanlarımız iyi düşünüyorsa da, bunların temenninin ötesine geçmeyeceği, Çünkü ortada yaşanmış gerçeklerin görülmemesi, bu görüşlere kapı’ların kapalı olduğunu anlatıyor. Sadece Cumhuriyet Yıllarımızda yaşadıklarımızın, Muhasebesini yapmayı teklif ettim, Aslında 1850 yıllarından, Yani Avrupalılaşmaya yönelinmesi ne başlanıldığı yıllardan itibaren ele alınarak olayları değerlendirmeye, yani Muhasebeye koymak zorunda olduğumuzu düşünmeliyiz.
Ne geldi ise Batı’ya yani Avrupa ve Amerika’nın yaşam tarzına özenti ile başladığının altı çizilmelidir. Bu tarihlerden itibaren, Toplumuzda karşılıklı düşmanlıkların oluştuğu yıllar bu tarihlerden itibaren yol almaya başladığını ve hâlâ devam ediyor olmasıdır. Kimse bir başka yerde aramasın hastalığı, hastalık ülkemiz insanlarına sirayet etmesi ve hastalıkların çoğalması, kamplaşmaların, iç düşmanlıkların yani tek kelime ile diyecek olursak, Olumsuz hayat şartlarının ortaya çıkmış olduğu ana merkez demek zorundayız.
Bizim kültürümüzde olan kardeşlik hukuku hiçbir toplumda görmek mümkün değildir. Bizde ki Dini İnanç insanı, insan ile kardeş olduğunu ve kardeş kardeşe de bir zarar vermeyeceği içindir ki, bu uzantı Devlet olmada ve huzur ortamında bulunmasına kadar uzamaktadır. Bir toplum eğer ortak noktada birliği sağlayamıyorsa, o ülkede ve toplumda huzur ortamının aranması abes ile iştigalden başka olamaz. Devam yarın…
02.03.2009
EKLENENLER
