YENİ OLUŞUM HAREKETİ VE ABDÜLLATİF ŞENER 

Geçtiğimiz Cuma günü beklenen gelişme oldu ve devlet eski bakanı ve başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener, Akp’den istifa etti.
Öyle sanıyoruz ki Akp yöneticileri rahat bir nefes aldılar. Siyasetin kitabını yazacak derecede siyaseti öğrenen Akp’li yöneticiler, siyasette kaybetmekten korktukları gibi siyasette kazanacak olanlara da çelme takarak, aynı zamanda kaybetmelerini önleme veya geciktirme peşindedirler.
Parti içi demokrasi ve konuşan milletvekili istiyoruz diye iktidara gelen Tayip Erdoğan ve Akp yöneticileri bırakın parti içi demokrasiyi, konuşanın soluğunu kestiler! 
Irak savaşı öncesi Amerikan üslerine ve çıkarlarına karşı TBMM’de aykırı oy kullanan milletvekillerini, İsrail’e katliamcı diyenleri, başörtüsü lehine demeç verenleri ya birer ikişer disiplin kurullarına sevk ederek göz dağı verdiler ya Ertuğrul Yalçınbayır’da yaptıkları gibi bakanlık görevinden alıp kenara çekiverdiler. Rantiyeye yapılan kıyaklara hayır diyen Abdüllatif Şener gibi Akp kurucusu, bakan ve başbakan yardımcısı bir kişinin yetkilerini tırpanlayıp, hükümet sözcülüğünü de elinden alıp bir nevi kızağa çektiler.
2003 seçimlerinden önce; Tayip Erdoğan’ın istekleri doğrultusunda hareket etmeyen veya etmeyebileceğini öngördükleri Milli görüş kökenli veya muhafazakar tüm milletvekillerini aday listelerinde ya göstermediler ya seçilmeyecek yerlere koyarak ekarte ettiler.
Bir arada ortak alanda yaşayarak birbirleri ile ünsiyet etmelerinden korktukları için; ilerde yapabilecekleri toplu veya bireysel milletvekili isyanlarını önlemek amacıyla daha iktidara gelir gelmez milletvekili lojmanlarında oturması gereken milletvekillerinin bu imkanlarını engellediler. Bundan amaçları, milletvekillerinin halkın içinde olmalarını sağlamak olduğunu ihsas etseler bile, aslında onların bir arada bulunup parti ilkeleri veya gidişatı hakkında rahatça görüşlerini paylaşamamaları dolayısı ile partiye karşı olumsuz toplu karşı çıkışların zeminini ortadan kaldırmaktı.
2003 seçimlerinin getirdiği olağan üstü başarı ise Akp’li yöneticileri daha da serbest hareket etmeye sevk etse de Akp eski Balıkesir milletvekili Turan Çömez’i partiden rahatlıkla ihraç eden bu yöneticilerin Abdüllatif Şener’i ihraç etmekte zorlandıkları görüldü. Bunun nedeni Abdüllatif Şener’in karizmatik kişiliğinde yatmaktaydı.
Abdüllatif Şener liderlik kapasite, yetenek ve arkasında güçlü oy potansiyeline sahip bir kişilikti. Kökeni itibari ile Kafkas kökenli oylara yön verebilecek vasıftaydı.
Nitekim aylardır hükümeti eleştiren, yeni siyaset arayışlarında olan ve yakın zamanda parti kuracağını bile rahatlıkla açıklayan Abdüllatif Şener’e; Turan Çömez’e yaptıkları taktiği uygulayamadılar, Akp’li yöneticiler. Onu Akp’den ihraç edemediler.
Abdüllatif Şener’in yaptığı muhalif davranışlardan rahatsızlık duyan Tayip Erdoğan ve Akp yöneticiler, ikinci ağızlardan! ve indirek yollardan onun davranışlarının ahlaki olmadığı, istifa ederek Akp’den ayrılması gerektiğini, sızlanarak, eveleyip geveleyerek mırıldanıp durdular..
Eski meclis başkanı Bülent Arınç bile çıktığı televizyon kanalında, Abdüllatif Şener’in tavırlarından dert yanarak, Şener’in kullanıldığını yada kullanılmak için derin odaklar tarafından hazırlandığını iddia ederek rahatsızlığını ifade etti. Bülent Arınç çıktığı televizyon kanalında sızlanarak Şener’in istifa etmesinin doğru olacağını öğütledi !
Görülüyor ki Abdüllatif Şener hakkında Tayip Erdoğan ve diğer Akp yöneticileri korku ve tedirginlik içindedirler. Tayip Erdoğan ve Akp yöneticilerinde oluşan bu korku ve tedirginlik, Şener’in karizmasının ve Şener’in, Akp’nin, kapatılma sonrası ortaya çıkacak alternatif yeni siyasi oluşumlarında aktif rol alma öngörüsüdür.
Abdüllatif Şener’in, Akp’nin “Musa”sı olma korkusu; Tayip Erdoğan ve Akp üst yöneticilerini, ona karşı çok yumuşak davranmak zorunda bıraktı. Bu yüzden Şener’e karşı, mağdur oldu imajını vermemek için neredeyse istifasını sunduğu son Akp kurul toplantısından arkasından su dökerek uğurlamadıkları kaldı.
Derler ya “korku dağları beklermiş” kapatılma bir, Abdüllatif Şener’in “Yeni oluşum hareketi” iki… Tayip Erdoğan ve Akp’li yöneticileri uyutmayan iki öncü deprem sinyali!...Ankara Büyükşehir belediye başkanı Melih gökçek ise joker! Olarak sırada beklemekte...
Korkunun ecele! faydası yokmuş; Mısır ülkesinde Firavun’da çok çabalamış, muhaliflerini doğmadan yok etmek istemişti amma her şeye rağmen onu yok eden “Musa” yine onun sarayından ortaya çıktı.
Akp’liler, Abdüllatif Şener’in hakkında olumsuz olarak ne derlerse desinler, ne yorum yaparlarsa yapsınlar, yaptıkları tüm eleştiriler “Bumerang” gibi kendilerine dönecektir.
“Tarih tekerrürden ibarettir” “Kazma kuyunu kazarlar kuyunu!...” atasözlerini hatırlatırız. Erbakan ve Milli görüş hareketine karşı çıkıp o hareketi bölenler, eski liderlerini vefasızlıkla mazilerinden silenler, geçmişte Refah kapatılsın işimize bakalım diye dört! gözle bekleyenler; bugün Abdüllatif Şener ve yeni oluşum hareketine, ancak biz ettik sen etme bari diyerek iç geçirip ağlayıp sızlayarak onun ve yeni oluşumun halktaki tabanının büyümesine seyirci kalacaklardır.
Çanlar milli görüş gömleklerini çıkaranlar için çalıyor! Akp’nin “Musa”sı gelmiştir ne çare…
Siyaset depreminin habercisi, öncü sarsıntılar gelmektedir. Akp’nin Kapatılma iddianamesi ve Abdüllatif Şener’le kapatılma sonrası bölünme emaresi.. Sırada Ankara Büyükşehir belediye başkanı Melih gökçek ise joker! beklemekte... 

13 Temmuz 2008 

Araştırmacı-yazar
Cengiz Duman