ARTİZZLİK YAPMAAA!
Dün bankaya uğramıştım, işlemimi yaptırırken bir gürültü koptu.İki kişi zannediyorum sıra yüzünden birbirine girdi.Senin sıran benim sıram diye ağız dalaşı yaparken,biri diğerine sert bir dille bağırdı “artizzlik yapma lan!”.Sarf edilen cümle hiç de yabancı değildi,zaten literatürümüzde vardı ama ben nereden hatırlıyordum evet evet aklıma geldi Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker,Bitlis gezisinde kendisine soru sormak isteyen gence bu sözleri sarf etmişti “artislik yapma,sesini yükseltme”.Meramını anlatmak isteyen,yardım uman bir vatandaşın artistlik yapacak hali kalmamıştır ki artistlik yapsın.
Bitlis de vatandaşın azarlanması olayı bir ilk değil elbet.Bu ekolü Başbakan başlatmıştı,hatırlarsanız Mersin deki çiftçiye “halimiz ne olacak,anamız ağladı” sözleri üzerine “ananı da al git” demişti.Azarlama olayı hükümet cephesinde tam gaz devam etti.Azarlayanlar arasına bir süre sonra eski meclis başkanı Bülent Arınç da katıldı.Bülent Bey de Manisa nın Turgutlu ilçesinde katıldığı ilçe kongresinde “öldük bittik” diyen çiftçiyi azarlamış “terbiyesizlik yapma” diye bağırmıştı.Bülent Arınç`ın kendi seçim bölgesinde gösterdiği bu tepki eleştirilere hedef olunca oruçlu olduğu için aşırı tepki verdiğini ifade etmişti.
Siyaset yapan, genel başkanlık,milletvekili,bakanlık koltuğunda oturan yani yöneticilik yapan zat öncelikle sabırlı olmalı,tahriklere asla kapılmamalıdır.Mitinglere,toplantılara veya esnaf gezilerine partinin yandaşı kadar aleyhinde olan hatta ve hatta provokatörlük yapmak amacı ile gelmiş insanlar olabilir.Bakın Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Mersin gezisinde kendisine ve hükümete tepki gösteren alkollü vatandaş karşısında sükunetini nasıl korudu.Bakan Bey hakaret edemez miydi veya tersleyemez miydi,alasını yapardı ancak tavrını ve duruşunu bozmadan oturduğu koltuğa yakışacak şekilde davrandı.
Biraz öncede söylediğim gibi eğer herhangi bir makamda oturmayı talep ediyorsanız, makamın gerektirdiği gibi davranacaksınız. Size,yaptığınız ve yapmadığınız icraatlardan dolayı eleştiriler gelebilir,hakaret edilebilir.Ne olursa olsun,gelen eleştirilere hakaret dahi içerse her zaman açık olmalı,eleştiriye hakaret veya azar ile cevap vermeyip gerekirse hukuki yollara başvurulmalıdır.Muharrik yapıdaki insanlar her daim olacaktır,önemli olan bu tür insanların tahrik ve kışkırtıcı konuşmalarına itibar etmeyip Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen`in yaptığı gibi “sizi seviyorum” diyerek geçiştirebilmek,ortalığı yumuşatmaktır.Yönetici oturduğu koltuğun gelip geçici olduğunu ve kendisini oraya getireninde halk olduğunu aklından çıkarmazsa gelen eleştirilere de farklı pencereden bakacak,halkından soyutlanmayıp onlarla özdeşleşecektir.Bu durumda muhtemelen kendilerine karşı “artizzlik yapan” da kalmayacaktır.
Derya Eğilmez
Yazar
22.03.2009
d_egilmez@hotmail.com