YİNE AYNI OYUNLAR
Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü hızlandıran ve II. Abdulhamid Han`ın tahttan inişine sebep olan İttihat ve Terakki Cemiyeti 1889 yılında, İtalyan mason locasına kayıtlı olan ve onlardan destek alan İbrahim Temo isimli tıbbiyeli bir gencin önderliğinde dört doktor tarafından kurulmuş, arkasından da habisli kanser hücresi gibi yurdun dört bir yanına yayılıp faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
Bir kısmı yurt dışına kaçıp ki bunlara Jön-Türkler diyoruz(Avrupalıların koyduğu isim)çalışmalarına orada devam etmişler,bir kısmı da içeride başta İtalya olmak üzere Fransa,Rusya,Almanya ve İngiltere’nin desteğini alarak devlet kademesinde görev yapan ve vatanperver milliyetçilere suikastlar düzenlemişler,bir taraftan da kendi taraflarında yer alan gazetelerin neşriyatları ile imparatorluğun çöküşünü hızlandırmışlardır.
Tamamen yabancı hayranlığı içerisinde olan ve mutlak manda rejimini benimseyen bu hainler yüzlerce masum insanı da öldürmekten kaçınmamışlardır. Öyle ki devlet kademesinde görev yapan İttihat ve Terakki üyesi yöneticiler, sırf yabancılara yaranmak için halkına saldıran Ermenileri değil de, Ermenilere karşı koyan halkını soğukkanlı bir şekilde katletmişlerdir.
Meşhur Enver Paşanın, liderliğini yaptığı cemiyet üyeleri, saf insanları da “Türk ve İslam âlemini kurtarmak” sloganı ile kandırmış yabancı ülkelerden ve özellikle Almanya’dan gönderilen paralarla da işi finanse etmişlerdi. Tabii bu cemiyet üyeleri emellerine nail olamadı ve her biri bir şekilde öldürülerek cezasını buldu ama ülke üzerine oynanan bu oyunlar yıllar boyu oyuncu değişikliği ile devam etti
Terör ve iç ayaklanmalarla Türkiye’yi sömürge haline getirmeye çalışan ülkelerin başını ise bu sefer İsrail ve Amerika çekmeye başladı.
Bugüne kadar işlenen faili meçhul cinayetlerin, bölücü terör örgütlerinin arkasında özellikle bu iki ülkenin olduğunu artık çoğumuz biliyoruz. gerçekleştirmek istediği planlarını da Türkiye’deki aveneleri yardımıyla gerekirse onlarca masum insanı katlettirerek yapıyorlar.ABD başkonsolosluğuna yapılan saldırı,Ümraniye’deki bombalama olayları da yine İsrail ve ABD destekli hedef şaşırtma eylemleri.Çünkü gerek Kıbrıs ile ilgili planları olsun, gerek İran`ı Türkiye üzerinden vurma planları olsun bunların bir şekilde sessiz sedasız kabul ettirilmesi gerekiyordu,bunu da hedef şaşırtarak gayet güzel becerdi.
Esefle ifade ediyorum ki, İttihat-Terakki üyelerinin ruhları bugün tamamlayamadıkları, yarım bıraktıkları, ülkeyi yıkma ve Amerikan sömürgesi haline getirme vazifelerini başka bedenlerde yerine getirmeye çalışıyorlar.AB vaatleri ile kandırılan Türkiye ise ABD’nin arkasında olmasından gayet memnun,üzerine oynanan emperyalist oyunları ya görmüyor ya da görmezden geliyor.Halen suikastların ve bombalama olaylarının failini arıyor.Eğer bu ülkede hiç bir şeyden korkmayan,gözünü hırs bürümüş,çıkarı uğruna her şeyi mubah sayan birileri varsa araştırın mutlaka arkasında ABD desteği vardır.
Ülkesini dış desteklerle parçalamaya çalışanlar hiçbir zaman iflah olmamışlardır. İttihat ve Terakki üyeleri belki uzak bir örnek ama yakın tarihimizde petrol rezervleri uğruna sömürgeleştirilen Irakı ve içerde kullandıkları Saddamı örnek gösterebiliriz. Saddam ABD tarafından kendisine biçilen rolü ziyadesi ile yerine getirmiş, işi bitince de yine ABD tarafından biçilen kefeni giymek zorunda kalmıştır.
Bugün gelinen noktada Ergenekon operasyonu, kapatma davası, bombalı eylemler, PKK v.s...ile ülkenin belkemiğinden vurularak paramparça edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Artık üzerimize dökülen ölü toprağını atıp oynanan oyunları görmemiz gerekiyor.
Zaman, birlik ve beraberlik zamanı,
Zaman, silkinip kendine gelme zamanı,
Zaman, başta Amerika ve İsrail olmak üzere emperyalist güçlerin oyununa gelmeyip ülkemizi böldürmeme ve SATTIRMAMA zamanı,
Zaman, hortlatılmaya çalışılarak tarih sahnesinde oyununu oynayan İttihat-Terakki ruhunu iyi tanıyıp sahnenin perdesini kapatma zamanı,
Zaman, geçmişimize ve geleceğimize sahip çıkma zamanı…
03.03.2009
DeryaEğilmez
Yazar
d_egilmez@hotmail.com