İMAM DAVUD B. ALİ EZ-ZAHİRİ
Her ne kadar ehl-i sünnet ekolü arasında sayılmasa da Ebu Süleyman Davud b. Ali b. Halef el-İsfehanî de Zahiriyye mezhebinin kurucusu olarak mezhep imamlarından kabul edilebilir.
İmam Davud, İsfehanlı bir aileye mensup olduğu için İsfehani nisbesiyle anılmasına rağmen, Kufe'de doğmuştur. Kaynaklar doğum tarihi hakkında farklı veriler sunmaktadır. Hicri 200 / m.815 veya 202 / m.817 yılında doğduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.
Temel eğitimini Basra ve Bağdat'ta tamamlayan Davud b. Ali, devrinin önde gelen fakih ve alimlerinden ders almıştır. Bir ara Nişabur'a gidip İshak b. Rahuye'den hadis de öğrenen Davud b. Ali'nin İmam Şafii'ye öğrencilik yaptığına dair bazı bilgiler mevcutsa da, doğum tarihi ile İmam Şafii'nin ölüm tarihi (hicri 204) dikkate alındığında, Davud b. Ali'nin İmam Şafii'ye öğrencilik yapamayacağı görülür. Esasen fıkıhta Ebu Sevr el-Kelbî'nin öğrencisi olması önem arz etmektedir. Her ne kadar babası Hanefi olsa da İmam Davud'un Şafii mezhebini tercih ettiği görülür. Nitekim İmam Şafii'nin hayatı ve faziletleri hakkında ilke eser veren müellif de Davud b. Ali'dir.
Davud b. Ali'nin, İmam Şafii'nin re't ve istihsana karşı görüşlerinden hareketle Zahiri mezhebini teşekkül ettirdiği var sayılabilir. Hicri 270 yılında Bağdat'ta vefat etmiştir.
Yaşadığı dönemde zühd ve takvasıyla dikkat çeken bir şahsiyet olan İmam Davud'un 400'den fazla talebe yetiştirdiği kaynaklarda yer almaktadır. Mantık ve cedel ilminde oldukça mahir olan İmam Davud'un fıkıh ve içtihadında kimi aşırı görüşleri sebebiyle diğer fakihler tarafından benimsenmediği görülmektedir.
Kıyas, re'y ve içtihadı tamamen reddeden İmam Davud, icmaı da sadece sahabe icmaıyla sınırlı tutmuştur. Onun metodundaki bu kapalılık ister istemez, mezhebinde donukluğa yol açmıştır. Kendi sağlığında görüşleri çok yaygınlaşmamış olmasına rağmen, ölümünden sonra oğlu Muhammed b. Davud mezheib yayma görevini üstlenmiş Irak, Maveraünnehr, Kuzey Afrika ve Endülüs'te mezhebi yaymayı başarmıştır.
Zahiriye mezhebinin en önemli temsilcisi, hiç şüphesiz İbn Hazm el-Endelüsi'dir. Ancak İbn Hazm'dan sonra Zahiriyye mezhebinin sönmeye yüz tuttuğu ve çok yaşamadığı görülür. Çünkü mezhep kendi içerisinde kapalı ve içtihada müsait olmayan bir yöntem benimsemiştir. Bu hal ise yeni ortaya çıkan problemlerin çözümünde tıkanmaya yol açmıştır.
İmam Davud'un 150 civarında eser kaleme aldığı kaynaklarda yer almaktadır. Ancak ne yazık ki bu eserlerden hiç biri günümüze kadar ulaşabilmiş değildir.
Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN
İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ
İslam hukuku A.B.D BAŞKANI