BANKA KREDİ KART ÜCRETİ

Yazılı ve görsel medyada gün veya hafta geçmiyor ki, bir kredi kartı haberi yer almasın. Manşet ve fragmanlara bakın!...Neymiş efendim, “tüketicinin zaferi!” ne ki bu ya diye bakıyorsunuz, altından “çapanoğlu” çıkıyor!...

Efendim memleketin bilmem hangi yöresinden bir vatandaş, mahkemeye giderek yıllık olarak alınan kredi kart ücretinin haksızlığından şikayette bulunmuş. Sonra…. Yerel mahkeme veya onun üstündeki bir mahkeme itirazı haklı bulmuş ve bankanın müşterisinden haksız yere aldığı yıllık kredi kart ücretinin iadesine karar vermiş. Ne var bunda ne güzel, bizde yırttık! Kart ücretinden diyorsunuz ki…Yazıyı bıkmadan okursanız “çapanoğlu” o zaman karşınıza çıkıyor.

Meğer bu başvuru, bireysel bir başvuru olduğu için tüm banka kredi kart müşterilerini kapsamıyormuş, dolayısı ile her müşteri ayrı ayrı mahkemeye başvurarak, bankalar tarafından alınan haksız ücreti geri alabilirlermiş. Dığdının dığdısı…Çıkmaz ayın son çarşambası….

Düşünün uğraşacağınız kapıları; önce tüketici kuruluna şikayet, arkasından ilgili mahkemeye dilekçe, bırakın harç olmamasını, yaptığınız ulaşım giderlerini bile bankadan alacağınız iade ücreti karşılamaz. Hadi erinmediniz uğraştınız didindiniz; kahramansınız! Hakkınız yedirmezsiniz, ya… Kazandınız, banka tarafından haksız yere kesilen ücreti geri aldınız, bu sefer bankanın size, direniş yoluyla bu parayı vermemek gibi çeşitli tacizlerine de dikkat etmelisiniz. Adamlar “sinekten yağ” çıkarıyor. Böyle bol yağlı ücreti kaçırırlar mı?

Bankaların yıllık kredi kartı faiz gelirlerinin ne kadar olduğunu biliyor musunuz?  Muhtemelen ilgilenmediğiniz için bilmiyorsunuzdur. Hemen aktaralım. 2.7 trilyon YTL.  Hadi onu haklı-maklı yüzdüler! Diyorsunuz, ya yıllık kredi kart ücreti ne kadar biliyor musunuz? Hemen aktaralım; 2.1 milyar YTL. “Yemede yan cebime koy” misalinden beleş gelen para..

Siz anladınız mı her geçen gün veya hafta veya ay içinde çıkan kredi kart haberlerini; ben size yorumlayım bankaların kredi kart ücreti haksızlığının tatlı pastasını! Elinden almak amaçlı görünen haberlerle bankaların pastasından reklam pastası! Koparmak. Medyanın yaptığı bu “dön baba dönelim” haberlerle vatandaşa faydası olmayacak ancak kendilerine; okuyucuların ne ki bu, diyerek habere bakmaları sonucu, hem okunma veya seyredilme oranını/hitini yükseltme hem de bankaların reklam gelirlerinden sus payı “söğüşleme”... Al birini vur ötekine…

Ya iktidara ne demeli!.. Bankaların kredi  kartlarından haksız yere aldıkları yıllık ücretler, mahkemeler tarafından haksız bulunurken kıllarını! Bile kıpırdatmıyorlar. Hani ”Garip-gureba fakir-fukara“ya arka çıkacaklardı ya!... Halkı yüzdürmeyecekler mağdur etmeyeceklerdi?... Nerede bunun “Adalet”i ?… “Kalkınma” ise vatandaşa değil, banka tröstlerine !…

Türkiye’nin yıllık en çok kar eden kurumlar listesine baktığınızda bankalar ilk 14 sırada birbirleri ile atbaşı gidiyorlar. Hani zarar falan eder “garip-gureba”larda!.. ne yapalım vatandaştan önce onlara iş-miş, kredi-miredi veren kurumlara sahip çıkmak lazım falan dersin!..  Nerde…Tröstlerden alıp,  vatandaşa vermeyenler, mecliste hala; Kastamonu MHP milletvekili Mehmet Serdaroğlu’nun verdiği teklifi neredeyse altı aydır komisyonda bekletiyorlar.

27 Mayıs 2008 tarihinde TBMM’ne verilen “4077 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun’da değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi”nde ilginç tespitler var. İnsanların ve kurumların ”adaletli” bir şekilde “kalkınma”sı için çalışan ve siyaset yapanların  dikkatine sunuyoruz.

“Bankalar arası kart merkezi’nin verilerine göre, 31 Mart 2008 tarihi itibariyle 38 milyon 534 bin 106 adet kredi kartı vatandaşlarımız tarafından kullanılmaktadır.” 

“Kredi kartı verenler ve bankalar, kredi kartlarından ve mevduat hesaplarından kişi başına 30 YTL ile 100 YTL arasında ücret almaktadırlar. En düşük ücretten bile hesaplandığında yaklaşık 30 milyon YTL‘lik bir kaynak, haksız olarak vatandaşlarımızdan transfer edilmektedir.”

“Kredi kartından veya hesabından ücret kesildiğinden haberi olmayan, yada uzun kanuni süreçlerle uğraşmak istemeyen vatandaşlarımızın mağduriyeti devam etmektedir.”

“Çok büyük ekonomik güçleri ile siyasal karar mekanizmaları üzerinde etkili olan Bankalar karşısında tüketicinin kanunla korunması gerekmektedir.”

Bayram yaklaşırken, kredi kartı ile alışverişe mahkum olan vatandaşlarımızı savunacak onlara banka tröstleri karşısında ”adalet”  sağlayacak ve vatandaşını “yüzdürmeden” “kalkınma”sını temin edecek “fakir-fukara garip-gureba” sevdalılarına duyurulur.  

28.10.2008

Cengiz Duman
Araştırmacı-Yazar