|
|
|
|
|
|
|
|
Âşûrâ günü ile ilgili bidatler
Âşûrâ gününün Hz. peygamberin tatbikatına binaen fıkhen “Vacip” “Sünnet” addedilerek günümüze kadar uygulana gelmiştir. Ancak Âşûrâ gününün bazı “İsrailiyat” veya doğru olmayan diğer yakıştırmalar yüzünden; peygamber döneminden daha kutsal bir gün haline getirildiğini görmekteyiz. Hz. peygamber uygulaması olarak; -buna ister vacip ister sünnet adı verelim- sadece oruç tutulması gerekirken, peygamber devrinde olmayan bazı yeni ibadet uygulamaların da devreye girdiğini, işin ilginci bu ibadetlerin oruç tutmaktan daha evlâ hale getirildiğini görmekteyiz.
“Âşûrâda oruç tutmanın fazileti konusunda sahih hadislerin bulunmasına karşın o gün yıkanmak, gözlere sürme çekmek, süslenmek, kına yakmak, bayramlaşmak, hububat karışımı aş (Âşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek, kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih bir rivayete rastlanmamıştır. Hadis olduğu öne sürülen metinlerin birçoğunun gerçekte hadis olmayıp Cahiliye adetlerine ve Yahudi geleneklerine dayanması kuvvetle muhtemeldir. Zira bu adetleri Resulullah’ın ve ashabının yaptığına dair herhangi bir kayıt yoktur.” [*]
[*] T.D.V İslam ansiklopedisi; Âşûrâ maddesi; İstanbul, 1996; c.4; s.25
CENGİZ DUMAN
Araştırmacı - Yazar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|