Dr. Ahmet AK
Değerli okurlarım, bildiğiniz gibi görev yaptığım fakültede haftalık olarak seminerler düzenlenmekte, ben de bu seminerleri kimi zaman burada sütunlarıma taşımaktayım. Bu hafta Dr. Ahmet Ak tarafından, 13.05.2008 tarihinde sunulmuş olan “İmam Maturidî’nin Din Anlayışı” adlı semineri özetlemeye çalışacağım.
İmam Maturidi’nin din anlayışı, dünya Müslümanlarının yarısına yakınını kabul ettiği bir anlayıştır. İmam Maturidi, yüzlerce yıldır ihmal edilmiş hatta çeşitli kesimlerce ambargolara uğramış bir alimdir.
Maturidi İslâm’ı Ebu Hanife’nin görüşleri doğrultusunda geliştirmiş ve sistemleştirmiştir.
Mâturidiye göre insan akıl sayesinde iyiyi kötüyü ayırt edebilir. Ona göre topluma peygamber gelmese, tebliğ ulaşmasa bile, aklıyla yaratıcıyı bulabilir. Akıl Allah’ı bilebilir, bulabilir. Peygamberler aklı desteklemek üzere, Allah’ın bir lütfu olarak gönderilmişlerdir. Ona göre dinler, insanların aklına yol göstermek, aklı muhafaza etmek için gönderilmiştir.
İmam Maturidi’ye göre din: İnsanlara iyiliği, güzelliği teşvik edip, kötülüklerden uzak durmasını öğütleyerek, Salih ameller i,şleyip, imanı karşılığında pek çok mükafat elde edeceğini müjdeler, zararlı davranışlarının cezasını çekeceğini bildirerek, onları uyaran, ahrette cennete gitmeye teşvik eden ilahi bir klavuzdur.
İmam Maturidiye göre akıl ve din çelişmez. Akıl iyiyi kötüyü ayırabilir. Fakat bazen akla şüpheler arız olabilir. Onu bu şüphelerden muhafaza için din gönderilmiştir.
Din ve akıl insanı mutluluğa, fazilete götürecek yollardır.
Bütün semavi dinlerin kökü aynıdır.
İslam, içinde en küçük yanlışı olmayan dosdoğru bir dindir.
İmam Maturidi’ye göre Allah’a inanma ve imandan sonra emirlere yerine getirme hususunda zorlama yoktur. Zorla iman ettiremenin, namaz kıldırıp, oruç tutturmanın dinde yeri yoktur.
Ona göre dinin aslı TEVHİD ve İMAN’dır. İmam ise Allah’ın varlığına birliğine inanmaktır. Ona göre Allah’ın birliğine üç şey delalet eder: Vahiy, akıl ve evrenin düzeni.
Maturdî, Ebu Hanife’nin iman anlayışını sistemleştirmiştir. Ona göre iman kalp ile tasdiktir ve mukallidin imanı geçerlidir. Amel imandan bir cüz değildir. İman asıldır, amel imanın gereğidir. Amel iman ayrı olsa da ikisi arasında çok sıkı bir ilişki vardır. büyük günah işlemek kişiyi imandan çıkarmaz. İmanda artma ve eksilme olmaz. Ona göre iman cüzlere bölünemez.
İmamet itikadi değil, akli ve fıkhî bir konudur. Devlet başkanına isyan caiz değildir.
05.09.2008