Kardeşler Giyim  
 
  İSLAM TARİHİNDE SEÇİM USULÜ 19.04.2024 13:44 (UTC)
   
 

İSLAM TARİHİNDE SEÇİM USULÜ

 

 




İslam’da devlet başkanlığı kurumu yani Halifelik hakkında yazdığımız yazıda da değindiğimiz gibi, İslam siyasal bir sistem olmadığı gibi, herhangi bir yönetim biçimini de emretmemiştir. Dolayısıyla yazımızda “İslam’da seçim usulü” gibi bir başlık yerine “İslam Tarihinde Seçim Usulü” başlığını tercih etmemizin temel sebebi budur. İslam tarihini bu yönüyle ele aldığımızda, günümüz modern devlet anlayışında olduğu gibi bir seçim sisteminin varlığından bahsetmek mümkün değildir. Zira İslam tarihinde ortaya çıkmış yönetim biçimleri arasında seçim ortamını gerektirecek bir tanesi ortaya çıkmış değildir. Tek tek ele alınacak olursa;

1. İslam tarihinde ortaya çıkmış ilk yönetim biçimi Hz. Muhammed’in yöneticiliğidir, ki temelde Hz. Muhammed ne devlet başkanı olmak amacıyla ortaya çıkmıştır, ne de yönetici olmak gibi irade ortaya koymuştur. Ancak içinde bulunduğu dönemin şartları onun devlet başkanı olarak hareket etmesini kaçınılmaz kılmıştır. Söz konusu yöneticilikte söz konusu olan Hz. Muhammed aynı zamanda Allah Resulü olduğu için, onun yaşadığı dönemde herhangi bir seçim sisteminde bahsetmek mümkün değildir.

2. İslam tarihinde ortaya çıkmış ikinci yönetim biçimi Hz. Peygamberin vefatının hemen ardından ortaya çıkmış olan ve İslamiyet öncesi Arap cahiliye döneminin izlerini içinde barındıran Halifeliktir. Halifelik sisteminde de, her ne kadar İslam Hukukçuları üç yada dört biçimde iktidara gelme yöntemlerinden bahsediyor olsalar da, bugünkü anlamda bir seçim anlayışından bahsedilemez.

3. Üçüncü yönetim biçimi iktidarın babadan oğula devri demek olan Saltanattır. Bunda da bir seçim söz konusu olamaz.

4. Dördüncüsü başını Türkiye cumhuriyetinin çektiği, halkın katılımını esas alan Cumhuriyet türü yönetim biçimidir ki, cumhuriyet türü yönetim biçimleri ancak demokratik olduğu zaman seçim söz konusu olabilmektedir. Nitekim Arap-İslam aleminin çoğunluğunun yönetim biçimi cumhuriyet olmasına rağmen, demokratik olmaktan uzak oldukları için buralarda yapılan seçimlerin göstermelik olduğu görülmektedir.

Biz bu yazımızda, İslam tarihinde ortaya çıkmış yönetim biçimleri içerisinde İslam’ın yönetim biçimi olarak öne çıkarılmış bulunan Halifelik-seçim ilişkisini ele almayı amaçlamaktayız.

İslam devlet teorisinde iktidara gelebilmek için temelde üç görüş ortaya çıkmıştır. Bunlardan birincisi başta Hariciler ve Ehl-i sünnet olmak üzere ümmetin çoğunluğu tarafından sauvnulan “devlet başkanını seçmek ümmet üzerine vaciptir (ihtiyar)” görüşü, ikincisi Şi`a’nın savunduğu “devlet başkanını seçmek Allah üzerine vaciptir” görüşü ve üçüncüsü de Haricilerin Necedat kolu tarafından ileri sürülmüş olan ve pek taraftarı bulunmayan “devlet başkanının bulunmasına gerek yoktur” görüşüdür.

Birinci görüşü savunan çoğunluğa göre bu göreve gelecek kişi seçimle iş başına gelmelidir. Bu görüş sahiplerinden Hariciler ile Ehl-i Sünnet arasında yaklaşım farklılığı vardır. Şöyle ki: Hariciler devlet başkanının aile, soy, sınıf farkı olmaksızın müslümanların herhangi biri tarafından yapılabilecek olduğunu savunurlar, dolayısıyla onlara göre bu seçimde bütün müslümanların söz sahibi olmaları gerekir. Ehl-i Sünnet ise devlet başkanını seçecek kimselerin, devlet başkanlığı görevini yürütebilecek nitelikte kimseler olması gerektiğini (ehl-i hal ve akd) savunurlar. Dolayısıyla Ehl-i Sünnet’e göre devlet başkanının bulunması farzken, devlet başkanını seçmek görevi farz-ı kifaye, yani toplumun bir kesiminin yerine getirmesiyle sorumluluğun toplumun tamamından düştüğü bir farzdır. Ehl-i hal ve Akd devlet başkanını seçer ve halk ona bey`at eder. Bey`at ise bir fıkıh terimi olarak devlet başkanına temsil ve tasarruf yetkisi verme anlamına gelir.

Her ne kadar bey`atı bir seçim gibi değerlendiren bazı araştırmacılar varsa da temelde bey`at bir seçim olarak değil, belki güveoyu olarak değerlendirilebilir. Bey`at seçim olarak değerlendirilemez çünkü, bey`atla yöneticiye itaat sözü veren halkın, kötü yönetimle karşılaştığında yöneticiyi görevden alma yetkisi yoktur. Hatta Ehl-i sünnet anlayışına göre “yönetici zalim bile olsa itaat farz” olduğu için, yöneticinin her türlü haline, yani beceriksizliğine, zulmüne bile halkın itiraz etme, kabul etmeme hakkı yoktur.

Halbuki yöneticiye itaat ilke olarak belirleyen “Allah’a itaat edin, peygambere ve içinizden yetki sahiplerine itaat” ayetteki itatin ne olduğu konusunda Hz. Muhammed “marufu (iyiliği) emrettiği sürece itaat ediniz” diyerek açıklık getirmiştir. Yöneticiye iyiliği emrettiği sürece olması gereken itaat Ehl-i Sünnet’te her durumda itaate dönüşmüş ve böyleece İslam’ın ana kaynakları olan Kur’an ve sünnet’te açıkça ortaya konulmuş olan ilkeler ihlal edilmiştir. Üstelik insanların bir tarağın dişleri gibi birbirine eşit olduğu, üstünlüğün ancak takva ile olduğu biçimindeki hükümler de Ehl-i sünnet tarafından ihlal edilerek İslam toplumun meydana getiren bütün bireylerin oy hakkı eldinden alınmış olmaktadır.

Bütün bunlardan çıkarılabilecek netice şudur: aslında İslam’ın ana kaynaklarında yer alan danışma, istişare, seçim, herkesin söz hakkı olması, fikir ve söz hürriyeti gibi temel ilkeler, toplumun maslahatı adı altında, hakim olan anlayışlar tarafından ihlal edilmiş, ortadan kaldırılmıştır. Kur’an ve Sünnet’e göre müslüman toplumu kendi yöneticilerine seçme hakkına sahiptir, ona itaat etmekle de yükümlüdür, ancak bu itaat iyilik sürdüğü sürecedir, aksi durumda itaatin yerini itiraz ve hatta isyan alabilecektir. Devlet başkanını seçmekte ise bütün ümmetin söz hakkı olmalıdır.


Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN

İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ 
ÖĞRETİM ÜYESİ

 
  İÇİNDEKİLER
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  YAZARLAR
 
YAZARLAR
Ali DUMAN
Yrd.Doç.Dr
Loadtr.Com

Ali ESGİN
Yrd.Doç.Dr

Derya EĞİLMEZ
Yazar

Cengiz DUMAN
Araştırmacı-Yazar
Loadtr.Com

Mehmet BAŞAR
Gazeteci-Yazar
Loadtr.Com

SÜRELİ YAYINLAR

EKLENENLER

İsrailoğulları kavramının oluşumu üzerine

 

İMAM EBU YUSUF, HAYATI, FIKIHÇILIĞI VE ESERLERİ

 

 

KUR'AN'DA ZİKREDİLEN MEYVELER

 

İSLAM TARİHİNDE SEÇİM USULÜ

 

evli çiftlerde cinsellik

 

NÜKLEER SANTRALLER VE ÇEVRE GÜVENLİĞİ

 

“AYNA” PROGRAMI İLE DÜNYA’YI DOLAŞMAK

 

Elmalılı'nın meali veya sahipsizliğin meali

 

KUR'AN'I KERİM'E GÖRE İNSAN DAVRANIŞLARI

 

  İSLAM İLMİHALİ
İSLAM İLMİHALİ KONULARI
Loadtr.Com
İSLAM İLMİHALİ
İLMİHAL NEDİR ?
GUSÜL VE GUSLÜ GEREKTİREN HALLER
GUSLÜN FARZLARI
GUSLÜN SÜNNETLERİ
GUSÜL ETMESİ FARZ OLANLARA HARAM VEYA MEKRUH OLAN ŞEYLER
Teyemmüm nedir ?
TEYEMMÜMÜ MUBAH KILAN VE KILMAYAN BAZI HALLER
İMAMLIK VE CEMAAT
Kasten kılınmamış namazların kazası olmaz
BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR
CENAZE NAMAZI NASIL KILINIR
MEKRÛH VAKİTLER
NAFİLE NAMAZLAR
Kadın'a Namaz kılmak İçin Getirilen Kolaylıklar
SEHİV (Yanılma) SECDELERİ İLE İLGİLİ MESELELER
TİLÂVET SECDESİ İLE İLGİLİ MESELELER
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
KİMLERE ZEKÂT VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
ZEKÂTA BAĞLI OLMAYAN MALLAR
ALTIN İLE GÜMÜŞÜN ZEKÂTI
HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI
HACCIN RÜKÜNLERİ
HAC VE UMRE İLE İLGİLİ YASAKLAR
Prof.Dr. Köse: Sigara hamilelere haram
Faiz gelirleriyle işlenen hayırın sevabı var mıdır?
İSLÂM'DA MUAŞERET (GÜZEL GEÇİNME) ÂDÂBI
OJE KULLANMANIN HÜKMÜ
DİNİMİZDE KURBAN İBADETİ
Çocuğa İsim Vermek
İMAMLIK VE CEMAAT
İSLAM DİNİNDE ARINMA İBADETİ OLARAK GUSÜL VE ABDEST
Fıtr Sadakası nedir, kimlere, nasıl ve ne zaman verilir?
Namaz'da cebi tek hamlede kapatın
Kurbanlık Hayvan Alımlarında Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
KURBAN KESİMİ NASIL YAPILMALIDIR?
KURBAN YÜZME VE PARÇALAMA İŞLEMLERİNDE NELER YAPILMALIDIR?
SAFA VE MERVE ARASINDA SA’Y ETMEK
RESİMLİ TEYEMMÜM TARİFİ
Çocuğa İsim Vermek
İSLAMİYET'E GÖRE ÂŞURA GÜNÜ VE AŞÛRA ORUCU
Âşûrâ günü ile ilgili bidatler
ÂŞÛRÂ GÜNÜ VE ÂŞÛRÂ ORUCUNUN MAHİYETİ
TEVRAT’A GÖRE AŞURA GÜNÜNÜN ÖNEMİ VE ÂŞURA ORUCU
  FIKIH İMAMLARI
FIKIH İMAMLARI
Ebu Hanife (İmam Azam)hayatı, eserleri ve fıkıhçılığı
İmam Şafi hayatı ve fıkıhçılığı
İmam Malik, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Ahmed b. Hanbel, Hayatı ve Fıkıhçılığı
İmam Cafer, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Davud bin Ali Ez-Zahiri, Hayatı, Fıkıhçılığı
İmam Ebu Yusuf, Hayatı, Fıkıhçılığı
  KUR'AN KISSALARI
KUR’AN'I KERİM KISSALARI
RESULLER’İN TEBLİĞ MÜCADELESİNDE KAVİMLERİNİN DİRENİŞ PSİKOLOJİSİ
HZ.LUT VE HELAK OLAN KAVMİ
BURUÇ SURESİ IŞIĞINDA ASHAB-I UHDUD KISSASI
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE; HZ. LUT KISSASI
HZ.SÜLEYMAN VE HÜKÜMDARLIĞI
HZ. YUNUS VE KAVMİNDEN KAÇIŞ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
HZ. HACER VE HİCRETLERİ
KURBAN HZ. İSMAİL Mİ HZ. İSHAK MI?
HZ. MUSA'NIN ALLAH İLE MÜKÂLEMESİ(KONUŞMASI)
ALİM KUL VE HZ. MUSA
HZ.HARUN VE YARDIMCI RESULLÜK
NANKÖR BİR TOPLUM ÖRNEĞİ:MEDYEN HALKI
HZ. YUSUF; ONBİR YILDIZ, AY VE GÜNEŞ
HZ.YAHYA VE ŞEHADETİ
AD KAVMİ VE HZ. HUD
YE'CÛC VE ME'CÛC
HZ. NUH VE TUFAN
SÂMİRÎ VE ALTIN BUZAĞISI NEZDİNDE ÖĞÜT VE İBRETLER KISSASI
KUR'AN'DA BAHÇE SAHİPLERİ KISSALARI
ZÜLKARNEYN KISSASI
PEYGAMBERLERDE HİCRET
SALİH PEYGAMBER VE SEMUD KAVMİ
İSMAİL PEYGAMBER KISSASI IŞIĞINDA ÖĞÜT VE İBRETLER
KISSALARDA MÜŞRİKLERİN VAHYE VE RESULE KARŞI ALDIKLARI TAVIRLAR
KUR’AN VE TEVRAT’A GÖRE HZ.İBRAHİM, HZ.İSMAİL VE HZ.HACER’İN MEKKE’YE HİCRETİ
HZ. İBRAHİM VE HZ. İSMAİL’İN KÂBE’Yİ İNŞÂ ETMESİ

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol