Fitre yada İslam Hukuku’ndaki adıyla Sadaka-i Fıtr, ramazan ayında, gücü yeten Müslümanların, ihtiyaç sahiplerine vermeleri gereken, yıllık bir bağış olarak tanımlanabilir. Gücü yeten ifadesiyle kastımız, nisap miktarı mala sahip olmaktır. Nisap ise, bir Müslüman’ın temel ihtiyaçlarından (havayic-i asliye) fazla olarak, nakit 80.18 gr. altına veya bunun bedeli paraya, mal olarak 40 koyuna vb. sahip olmasını ifade eder. Bu kadar mal veya paraya sahip olan kişinin, nakit malı üzerinden bir yıl geçmesinden sonra zekat vermesi gerekir. Aynı şekilde bu kadar mal veya paraya sahip olan kişinin, malının üzerinden bir yıl geçmesine gerek olmaksızın, ilk ramazan ayında, malının ve ev halkının sadaka-i fıtrını vermesi gerekir.
Yukarıda yazdığım açıklamalar klasik İslam ilmihali bilgileridir. Günümüz için zekat nisabında bir miktar farklılık olduğu kabul edilmelidir. Zira, zekat nisabının hesaplandığı ilk dönem İslam tarihinde 80.18 gr. Altın ile 40 koyun denk iken günümüzde, bugün 80.18 gr altın ile 40 koyun eşit değildir. Aynı şekilde 80.18 gr altın ile 200 dirhem gümüş birbirine denk iken günümüzde gümüş zekat nisabı hesabından çıkarılmıştır. 80.18 gr altın takriben 5 milyon (YTL) derken, 40 koyun yaklaşık 15-20 milyon (YTL) etmektedir. Dolayısıyla altın değerini kaybederken, koyun değerini korumuştu. Buna göre zekat nisabı hesabı yapılırken, ortak bir değer belirlemek daha doğru olacaktır.
Öte yandan bu ramazan ayı için Diyanet İşleri Başkanlığının belirlemiş olduğu 4.5 (YTL) hesabının da açıklanması gerekecektir. Diyanetin belirlemiş olduğu bu rakam ortalama gelir elde eden, mal veya kazancı nisabın civarında bulunan kimseler içindir. Gelir ve kazancı bunun üzerinde olan kişiler bu rakam üzerinden fitre veremezler, onlar gelirlerine göre rakamı hesaplamalıdırlar. Zira fitre hesabında eskiden var olan üzümden, hurmadan vs. hesabı bunun içindir. Örnek olsun diye yazıyorum: Üzün ile Hurmanın üretimleri, maliyetleri ve gelirleri eşit değildir. Dolayısıyla fitre verirken üzüm üreten ona göre, hurma üreten ona göre fitresini verir. Mesela üzüm 100 liralık gelir getiriyorsa, fitre 100 lira üzerinden hesaplanır. Hurma 1000 lira gelir getiriyorsa, bu seferde onun üzerinden hesaplanır. Daha açık söylemek gerekirse, fitre hesabı yapılırken, herkes gelirine göre hesaplamak zorundadır.
Bugün için bir kişinin iki öğün yemek masrafı, 2 YTL’den 100 YTL’ye göre değişir. Şöyle ki: bir adamı ayak üstü çiz-burgerciye götürüp orada da doyurabilirsiniz, beldenizin en lüks lokantasına götürüp orada da doyurabilirsiniz. Bu seçenek sizin maddi durumunuza göre daha iyi veya kötüye doğru değişir. İşte insanlar fitre verirken gelir durumlarına göre hesap yapmak zorundadır. Dolayısıyla Diyanetin belirlemiş olduğu rakam herkes için geçerli rakam değildir, sadece ortalama gelir sahipleri içindir. Bundan daha fazla geliri olanlar fitresini ona göre hesaplamak zorundadırlar. Bana göre ortalama aylık geliri 1000-1500 (YTL) arası geliri olanlar 4.5 YTL fitre verebilirler. Geliri 1500-300 arası olanlar 6-7.5 YTL, 3000-5000 arası olanlar 7.5-10 YTL, (rakamlar arttıkça fitre miktarı da artar) fitre vermeleri gerekir.
Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN
İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ
ÖĞRETİM ÜYESİ