|
|
|
|
|
|
|
|
İMF ( uluslar arası para fonu ) ile yola çıkılmaz !...
Atalarımız dememişler mi, “ Elden gelen öğün olmaz, oda vaktinde bulunmaz,” nede güzel tespit. Bunlar boş sözler değildir. Ayrıca masa önünde oturarak söylenmiş sözler hiç değildir.
Onlar yaşayarak görmüşler, yaşayarak inanmışlar, yaşayarak söylemişler.
Onlar boş konuşmaz, boş konuşmayı da hiç sevmezlerdi.
Günümüzde boş konuşmalar olduğu gibi, boşa gelmelerinden de, ne hikmetse ders dahi almamaktadırlar.
Bazı sömürmeyi seven devletlerden, bir kaçı bir araya gelmişler ve birilerine para satalım diyerek, adına, Uluslar arası para fonu, kısaltılmış ismiyle İMF koyarak hadi iş başı diyerek, arada bir göndermek ile, devletlerin başına musallat etmişler.
Kendi yağı ile kavrulmayı bilemeyenler bunların şatafatlı pazarlamacılığına aldanmışlar ve başlamışlar Paraları almaya, almanın sonu gelir mi ?, al babam al, al babam al !...
Alınan paraların elbette azda olsa faiz ekleyerek veriyorlar. Gel zaman git zaman, ödeme zamanı gelince, Ekonomisi düzelmeyen devletler erteleme yoluna gidiyorlar. Buda İMF nin daha iyi işine geliyor.
Hay, hay diyerek erteleme yapılıyor. Mevcut paraya biraz daha ek faiz ile erteleme devem ediyor. Ödeme günleri uzayan devletler, daha sonraları az da olsa yapmaya çalışıyorlar ama bu ödeme de, bir türlü son bulmuyor.
Baktılar ki ödemeler bitiyor, kolayı var hemen üşüşüyorlar ödemesi bitecek devletin başına, şunu yapalım, bunu yapalım, şu kadar ön ödemesiz, bundan şu kadar kazanç olur. Yine şu kadar sene sonra başlarsınız ödemeye denilerek gönülleri yapılıyor. Alışmışın geri dönmesi mümkün olmaz derler ya, buda öyle bir şey !...
* * *
Borç almayı adet haline getirenlerin, sonu gelmeyen istekleri, gelen gideni aratır derler, yeni gelenlerde almaya devam eder ve sonu gelmez almaların. Acıkan doymam sanmış, Susayan kanmam sanmış misali gibi, al, al, al… sonu gelmeyen almalar !.
Borç verenler, bakarlar borç almalar bitiyor !, hemen birşeyler bulurlar borç vermenin yolunu ararlar. Buldukları borç verme işi kabul görmüyor ona da bir çare bulurlar, Demokrasilerde çare tükenmez demişler ya, BAĞIŞ YAPMANIN YOLUNA BAŞ VURURLAR ÇOK HAYIR SEVER BUNLAR !. YAPTIKLARI BAĞIŞLARIN BİR ŞEKİLDE GERİ NASIL DÖNMESİ GEREKİRSE, ONUDA AYNI PLAN İLE YAPARLAR, MESALE BİR ÖRNEK VERELİM, HANİ YILLAR ÖNCE UCUZ KALİTELİ PAMUK TOHUMU ÇİĞİT, ABD DEN ALINMIŞTI. KALİTELİ ÇİĞİTİ EKEN ÇİFTÇİLERİMİZ BİR KAÇ YIL MEMNUN OLURLAR, DAHA SONRA EKİLEN ÇİĞİTLER SONRASI PAMUĞA BİR “ BEYAZ SİNEK “ MUSALLAT OLUR Kİ !, NE YAPACAĞINI ŞAŞIRIR.
Sorunu çözmek için nice zehirler denerler, analarından emdikleri sütleri, burunlarından gelir. Tabii olarak, buna atılan zehirde yine ABD den gelir. Sıcak bölgelerimizde iyi kazanç getiren pamuk bu afet ile buranın çiftçileride, Pamuk ekmeyi azaltırlar. Dolayısı ile de Pamuğa dayalı iş alanları teker, teker zarar’a girerler, daha sonraları ise beklenen son gerçekleşir ve pamuk ekimi az miktara ekimi devam edince bunun uzantısında olan, Çırçır fabrikaları kapanır, işçileri boşta kalır, daha da acısı, yine pamuk ürünü çalışmaları yapılan fabrikalardan olan TEKSTİL FABRİKALARI KAPANMAYA BAŞLAR VE DEVAM EDER…
Adamlar yaptıklarını sağlam yaparlar. Bir taşla iki – üç kuş vurma buna denir. Birincisi pamuk ekimi düştü, ikincisi Çırçır Fabrikaları kapandı ve üçüncüsü ise en büyük darbe yapıldı ve Fabrikalar kapandı. Geçtiğimiz aylarda, Türkiye ye ABD nin bir eyaletinden bir heyet gelir ve bize pamuk satmaya kalkışırlar. Geçmiş yıllarda bizlerden ithal alırlarken, şimdi bize satmanın yollarını aramaktadırlar.
* * *
İMF denen kuruluşta bundan farkı yoktur. Önce verirler, verirler daha sonrada nasıl alınacak olanı ortaya koyarlar. Bizler gibi devletler aldıkları kredileri faizi ile geçte olsa öderler. Almalarının da sonu nu getirmezler. Onlar ise vermenin sonunu getirmezler, Eğer sonunu getirirlerse ekmek kapıları kapanmış olur ki !, bunu asla yapmayacak şekilde olayı canlı tutarlar.
Şuna kesinkes inanıyorum ki, bu küresel kriz denilen şey bunların eseridir. Niye böyle dediğim söylenebilir. ABD nin Ekonomisi yıllardır dibe vuracağı söylenmekteydi. ABD kendini kurtarmak için bu yalanı ortaya attı ve ardından ise İMF yolu ile para satmak için dar gelirli, Ülke Ekonomisi can çekişen Ülkelere gönderilmesi musallat edildi.
ABD para sattıracak ki, kısa yoldan Ekonomisini düzeltsin, yoksa başka sermayesi ucuzdan köşe dönecek başka şey yoktur. Adamlar bu işi dolar denen kağıt parçası ile çok basit şekilde yapmaktadır. Niye kısa zamanda köşe dönmesin ki !.
Adamlar kendileri üretiyor, yine kendilerinin bastığı para ile bize satıyorlar, ne kurnaz adamlar değil mi !..
Eh bu kadarla yetinelim, gerisini siz tamamlayın. Biraz değişik konu oldu ama istedim ki biraz beyin jimnastiği yapılsın da, perde arkalarında nelerin yapıldığı belki azda olsa ortaya konmasına bir misal olur. Ne dersiniz ?..
Çünkü bu güne kadar İMF ile kim yola çıktıysa, o devlet iflah olmamıştır. İMF denen kuruluşun öyle insancıl düşünce diye bir amacı yoktur. Onların günümüzde geçmiş yıllarda ilkel olarak yaptıkları Sömürme işini, bu gün modern şekilde sürdürüyorlar.
Onlar öyle devlettir ki, elini tutarlar kolunu kurtaramazsın. Ne elimizi verelim, nede kolumuzun derdine düşelim !.. Bu İMF denen kuruluşta işte böyle bir şey, elini verirsin ama kolunu kurtaramazsınız… tek kelime ile, “ IMF, açlık, işsizlik, borç ve esaret demektir…
27.01.2009
Mehmet başar
Gazeteci-Yazar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |