KÜLTÜRÜMÜZE SAHİP ÇIKMAK
Bundan bir yıl kadar önce ele aldığımız yazı serisinin ikincisi olan," Giyimde Yozlaşma MEDENİYET 'ten mi ? Yoksa KÜLTÜREL Yozlaşmadan mı ?. " başlığında yayınlamıştık.
Bir kısmının alınarak, diğer kısmının ise tekrardan yayınlanmasında yarar umduğum tespitleri tekrar okuyucularımızın dikkatine sunmanın fayda getireceği düşüncesi ile tekrarına başvurduk, umarım ki yarar görürüz.
" Yirminci yüz yıl ın bitip, Yirmi birinci yüz yıla ayak basılmış olduğu şu yıllar da, toplumumuzun yaşam biçiminde Kültürel değerlere ne kadar sahip çıkıldığını tartışabiliriz. Tartışmamız üstünlük sağlamak amacında olmayıp sadece konuya duyarlılık olarak düşünmeliyiz. Bu ülke bizim, bu Nesil bizim bunların yarınlarda yaşayacağı kültürel hayat, fayda getirebileceği gibi zararda getirebileceği bilinmektedir. Özellikle Osmanlının Son dönemlerinde başlayıp günümüze kadar tüm hızı ile içerimize sirayet eden bu Giyimde Yozlaşma çalışması birilerinin dediği gibi, " MEDENİYETİN GEREĞİ " değil OLSA, OLSA kültürel yozlaşmanın sonucu olarak düşünüyorum. Bizde bir anlam da KÖR TAKLİTÇİLİK olarak ta diyebileceğimiz bu olay, tüm toplumumuza verdiği maddi zararın ötesinde AHLAKI DA KENDİNE BAĞLAMASI SONUCU GERİ DÖNÜLMEZ BİR YOLA SOKMUŞ BULUNMAKTADIR.
Bu gerçeği bilen aydın geçinenlerimizin de, sessiz kalması doğru bir seçim olarak görülmüş ve dolayısı ile de yüz yıllara dayanan kültürel değerlerimizden kopmamıza sebep teşkil etmiştir. Batılılaşmanın KILIKLA, KIYAFETLE BİR MİLLET ÇAĞDAŞ OLAMAYACAĞINI, OLSA, OLSA SADECE birilerine sömürülecek!, kanı emilecek bir toplum olacağımız hiç mi, hiç aklımıza dahi getirilmedi.
Yöneticilerimiz bu gelişmeye sadece seyirci kalmış ve seyirle yetinilmiştir. Oysa bir toplum kendi KÜLTÜREL DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKTIĞI KADAR GÜÇLÜ BİR DEVLET OLDUĞUNU BİLMEMİZ GEREKİRDİ DEĞİL Mİ ?.
Ama bunu görmek istemediler Tanzimat la, başlamış olan KÖRÜ, KÖRÜNE BATIYA ENTEĞRE OLMAYA KALKMAMIZ BİZE NELERE MAL OLDUĞUNUN BİLMEM HESAP EDENLERİMİZ OLDU MU?, BİLMİYORUM.
Bu Kültürel Yozlaşmamız dediğimiz gibi Sadece İş yeri tabelalarında kalmayacağı ve her şeyimize Hakim duruma geleceğini bilmem anlatabildim mi bilmiyorum. Dünya da başka böyle kendi kültürel değerlerine sırtını dönmüş bir toplum var mı bilmiyorum. Medeniyeti kılık ve kıyafetlerde arayanlarımızın yanıldığını bilmem anlayabildiler mi?, bunu da bilmiyoruz. Medeniyet kılık kıyafetle değil İLİM DE, TEKNOLOJİ DE ve Kültürümüze sahip çıkmakla olacağını değil de, Kılık ve kıyafetin değişmesi ile olacağını sananlarımızın en azından konfeksiyon mağazalarına girecek olurlarsa bir neticeyi açık ve net şekilde göreceklerini umuyorum.
Biliyoruz ki Kadınlarımıza Cumhuriyet kurulduktan sonra bazı haklar kazandırdık, bu haklardan biride kılık ve kıyafetle ilgilidir.
Oysa bu hak verilmesini bir takım maddi hesap içerinde olanlarımız farklı değerlendirdi ve kadınları sanki Bedenini dışarıya yansıtan giyim elbiseleri kadınımızı geliştireceği yere bir takım insanların gönül eğlendirecek bir BADİKART OLARAK GÖRÜLDÜ.
Hani kadınlarımıza haklar vermiştik, hak böyle mi verilir. Bizde yasalarda yazılanları, hayatta uygulanmaz, o maddeler matbu evrakta kalır ve bazı toplum mühendisleri tarafından yönlendirilir kadınlarımız hakkını kullanamaz. Kadınlarımız ile Kültürel giyimde Yozlaşma bitiyor mu ?, hayır yeni yetişen genç insanlarımız, evlatlarımız giyimde yaşanan kültürel yozlaşmaya ayak uydurmuş ve sonu bilinmeyen mecralara doğru gitmekte olduğunu söylememe gerek var mı ?, bilmiyorum.
Bir genç insanımız üzerine giymiş olduğu giyimlerde Tişörtü ele alalım ve bir sorgulayalım, fazla olaya girmeden bir küçük misalle anlaşılmasını ortaya koyalım. Defalarca genç insanlarımıza sordum bu " TİŞÖRT'ÜN ÜZERİNDE YAZILAN KELİMENİN, CÜMLENİN ANLAMI NEDİR ?, YİNE ÜZERİNDE BULUNAN SİMGENİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ SORMAMA RAĞMEN BİR ALLAH'IN KULU BU KELİMENİN ANLAMI ŞU, BU CÜMLENİN MANASI BU, BU SİMGENİN ANLAMI BUDUR DİYE AÇIKLAYAN GENÇ KARDEŞLERİME RASTLAMADIM. Olacağı budur, körü, körüne Batı adetlerini almaya kalkışırsak elbette " Giyimde de kültürel yozlaşmamızın son hızla seyrettiğini anlarız." Bu Tişörtler de, ve benzer giyim ürünlerinde YABANCI KELİMELERİ ÜRETİCİ FİRMALAR BELİRLİYORLAR. Acı tarafı bu tişörtler ve benzeri ürünler AVRUPADAN GELMİYOR, Türkiye de üretiliyor, üretilen ürüne yazılan yabancı kelimeler sanki yabancı ülkelerden geldiğini zannederiz, oysa değil Türkiye de ürün imal edilmiştir.
Bu gerçeği bilen Yöneticilerimiz adeta olayı seyrediyor, oysa gereken müdahaleleri yapıp KÜLTÜREL YOZLAŞMAMIZIN ÖNÜNE GEÇİLMESİ GEREKMİYOR MU ?. Kültürel Yozlaşmanın getirdiği sonuçta buna diyebiliriz. " diye görüşümüzü ortaya koymuştuk.
Gördüğümüz odur ki, bu kültürel babancılaşmaya gereken tedbirlerin alınmadığı ve günden güne yozlaşan kendi toplumunu unutacak kadar yabancı olan gençlerimize yapılan en büyük kötülük olmuştur. Kültür bakanlığımızın burada ne işle uğraştığını sormakta yarar vardır.
Gelişen dünya şartlarında kendi kültürünü unutacak kadar yabancılaşan insanlarımızın, ileriki yıllarda
Daha da artacağı ve sonuçta ise binlerce yıl kendi kültürünü kaybetmeyen toplumun KÜLTÜREL ESERİNDEN, ELDE KALAN BİR ŞEY OLMAYACAKTIR.
Oysa bir toplumun kültürel değerinden uzaklaşmasının kötülüğü, Devletimizin de temelinden sarsacağı hiç akla dahi getirilmediği düşünülmelidir.Kültürel yozlaşmaya dur denilmezde böyle çalışmaya devam edilmesi halinde, bize fayda değil zarar getireceği bilinmelidir.
Sonuçları ortaya zaten çıkmaktadır. Kültürel değerlerden uzaklaşılmasının sonucudur ki, bu gün Ülkemizde baş gösteren Terör de bunun sonucudur denilebilir.
Kendi kültürel değerlerini kaybeden toplumdan başkaca bir şey beklenemez.Öyle ise gereken etüdünün yapılarak kaybedilen değerlerin tekrar kazanım sağlanarak yapılması halinde geçmiş yıllarda yaşadığımız HUZUR ORTAMINA TEKRAR DÖNMEMİZ SAĞLANACAĞINA İNANIYORUM.
10/16/2008
Mehmet Başar
İçel Ekspres