|
|
|
|
|
|
|
|
Saadet Partisi, Prof. dr. Numan Kurtulmuş: " atılım ve açılım" hedefi ile atağa kalkıyor...
Refah Partisinin 16 Ocak 1998 de, kapatılması ve Erbakan hocanın Siyasetten men edilmesi ile düşüşe geçen Milli Görüş Camiası son yapılan kongre ile " atılım ve açılım" hedefi ile atağa geçmeye hazırlanıyor.
Refah partisinin kapatılması her ne kadar Lâiklik gibi bahanelerle kapatıldı ise de kimse buna inanmadığı biliniyor. Bir takım tuzu kuruların hazırladığı senaryo üzerine, Hem Refah Partisi, hem onun Genel Başkanı Necmetdin Erbakan hoca'ya haksız bir şekilde davranılmıştır.
Necmetdin Erbakan'a ve kurmuş olduğu partilere karşı hasmane bir takım gereksiz ve yersiz söz ve gazete kupürlerine bakılarak yapılmıştır. Yapılan bu Haksızlık,Tarih Önünde Mahkum olacakları muhakkaktır.
Bir siyasi kurumun, hiçbir haklı gerekçe olmadan kapatılması veya yöneticileri siyasetten men edilmesi 20 ci yüz yılın yüz karası olarak kayda düştüğü hiçbir zaman unutulmayacaktır.
Sadece ve sadece milletine karşılıksız olarak hizmet etmenin dışında hiçbir ne devlete nede bir insanına zararı olmayan, Otuz yılı aşan bir zaman diliminde yanlış bir davranışı görülmeyen insanların kurdukları bir siyasi kurumla,"Ülkenin Maddi ve Manevi Kalkınmanın " dışında hiçbir çalışması olmayanların bir siyasi kuruma teşekkür edileceği yere ceza verilmesi insanlık adına kabulü mümkün değildir.
Kaldı ki: bu Milli Görüş Camiası Milli Nizam Partisinden bu tarafa kurdukları tüm Parti çalışmalarında haklı bir suç işlemiş olarak ortada bir belge bulunamaz. Olsa, olsa basit gerekçeler sadece o kadar !...
* * *
Milli Görüş Camiasının Siyasi tarihini anlatacak değiliz. Sadece kısa bir geriye bakılarak, yapılan Siyasi davranışı, Siyasi diyorum, çünkü Hukuku değildi davranılan suçlama, sağ duyulu düşünen tüm hukukçular bu gerçeği bilmektedirler.
Bu gün gelinen noktada bu camianın Ülkeye yaptıkları değerli çalışmaları hatırlamanın ötesinde bir amacımızda yoktur.
73 yılında yapılan genel seçimin ardına, Ecevit in Başbakanlığında, CHP ile yaptıkları hizmetler, 75 yıllında, Milliyetçi Cephe Hükümetinde, Demirel ve diğer koalisyon ortakları ile yaptıkları hizmetler anlatılmakla tükenmez.
Eğer o yıllarda Erbakan'ın temelini atarak birçoklarının daha sonra hizmete başlayan Fabrikalar eğer bu gün korunarak bu yıllara gelinmiş olsaydı, bugün Türkiye de yaşanan maddi ve manevi sıkıntıların hiç biri beklide olmayacaktı. Ama her zaman dediğimiz gibi bir takım siyasi olarak yapılan davranışların yapılmaması gerekirken, yapılmış olması, Ülkeye en kötü yapılan yanlışlıktır.
Her kim olursa olsun, art maksadı olmadan ülkesine hizmete kalkanlara bir şekilde destek verilmesi gerekirken, seksen öncesi Atılan Temelleri yerinden sökerek meclisin önüne kadar getiren millet vekilleri olmuştur.
Oysa atılan temellerin takipçisi olunarak, yapılmasına destek vererek çalışması gerekirken, Maalesef Siyasi Rant peşinde koşularak, Ya alay ederek veya da yerinden Sembolik olarak atılan Temelin beton Harcı yerinden sökülerek, Meclise kadar getirilmiştir..
* * *
Türkiye de Siyasi çalışma yapan kapatılmış veya halen siyasi çalışmalarda bulunan istisnasız olarak söylüyorum, Çıksın bir Siyasi kurumun Yetkilisi, benim siyasi olarak kabul ettiğim Parti, yapacağını halka, " İktidara gelirsem şunu, şunu yapacağım diye, İç ve dış siyasetinden tutunda Ekonomisine ve Manevi olarak ta huzur ortamının nasıl sağlayacağını bir plan dahilinde söyleyerek " ortaya proje koyacak, siyasi kurumları göremezsiniz, sadece ve sadece bu siyasi çalışmayı Milli Görüş Partilerinin yaptıklarını gördük, zaman içerisinde...
Kısaca ortaya koyduğumuz siyasi kurum Milli Görüş Partilerinden, Saadet Partisi olarak çalışmada bulunan siyasi parti son yaptığı kongresinde, Çok değerli bir İnsanı Partinin Genel Başkanlığına getirmiştir.
Geçtiğimiz Pazar günü yapılan kongrede, Genel Başkanlığa gelen, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un kongrede yaptığı uzun konuşmasından, bir bölümünü sizlerin önüne koyarak, onun dilinden nasıl bir değer olduğunu anlamaya çalışalım.
" Sevgili kardeşlerim,
Değerli dava arkadaşlarım,
Şimdi vira bismillah deme zamanıdır.
Şimdi yeniden yola çıkma zamanıdır.
Şimdi sözümüzü kavileştirme zamanıdır.
Şimdi birbirimize söz verme zamanıdır.
Bağımsız bir Türkiye için EVET mi?
Güçlü bir Türkiye için EVET mi?
Müreffeh bir Türkiye için EVET mi?
Adaletle üreten ve bölüşen bir Türkiye için EVET mi?
Özgür bir Türkiye için EVET mi?
Öncü bir Türkiye için EVET mi?
Kardeşliği tesis etmiş bir Türkiye için EVET mi?
Barış ve huzur içinde bir Türkiye için EVET mi?
Zulmü, yoksulluğu, yolsuzluğu sona erdirmek için EVET mi?
Evetleriniz evetimdir, sözünüz sözümdür.
Bu evetlere bizimle evet diyen, bu sözlere ben de varım diyen her insana kapımız açıktır.
İster AK Partili, ister CHP'li, ister MHP'li, ister DTP'li olsun, milletimizin özgürlük, adalet ve refahı için evet diyen, söz veren herkese sesleniyoruz, herkesi davet ediyoruz.
Hepinizi muhabbetle kucaklıyor ve selamlıyorum.
Yolunuz açık, istikbaliniz aydınlık olsun. "
Ne diyelim yolun açık olsun...
Mehmet Başar
Gazeteci-Yazar |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |