Aşure ve Aşure Orucu Ne Demek’dir ?..
Uzun yıllardır, aile olarak Aşure çorbası, her yıl Muharrem ayının onuncu günü yapılırdı.
İslami anlamda bilmediğimiz bu yemek cinsi olan Aşure çorbasının ne olduğunu bilmezdim. Bilmezdim sebebi ise olay bilinmediği içindir.
Bilenlerimizde doğru dürüst anlatmadığından olacak ki !, bizde hali ile olaya bilinçsizce muhatap olduk.
Geçtiğimiz yıl bir vesile olması ile konunun araştırmasına girdim, muhtelif hoca efendilerin açıklamasına baktım ama konuyu anlamakta zorlandım.
Bu düşünce içerisinde günlerce her aklıma geldiğinde olayı değerlendirdim, fakat nafile anlaşılması gereken işi anlamakta zorlanıyordum.
Aşure ne demekti ?, Açıklaması, anlamı ne anlatıyordu ?, elime geçen belgeleri araştırıyor ve okuyarak karşılaştırıyordum.
Baktığım belgelerde Aşure açıklanmasına rağmen, ben yine de aradığımı bulamıyor daha başka belge aramaktayım dı.
Her insanın bilmediğinin cahili dendiği gibi bizde bilmediğimizin, Cahilliğini günlerce çektim.
Anladık konuyu ama günlerce de biz bunun sıkıntısını bir şekilde yaşamış olduk. Meğerse iş Arapçada kullanılan Rakamların onuncu gün anlamında olduğu ortaya çıkmıştı.
Yani: arapça “ aşer “ kelimesi bizim bildiğimiz on rakamı demekmiş !..bilmemek ne demekmiş nede zormuş meğer !.. Her ayın onuncu günü anlamında…dil bilmemenin cezası…
Aşer kelimesine, yani on rakamına, birde günü ekleyince oluyor onuncu gün veya aşere, halk dilinde de oluyor Aşure, o gün yapılan yemeğe de Aşure yemeği veya Çorbası...
Arabi aylardan olan muharrem ayının onuncu günü yapılan bir çok yiyeceğin karışımından olan bu yemek çeşidine verilen isimmiş meğerse olay, bu kadar basitmiş, ama gelde sen bilmeyene anlatınız.
Aile ve Toplumumuz arasında Aşure günü denir ve o güne mahsus olarak bu çorba yapılır, fakat isminin her ayın onuncu gün anlamına geldiğini bilmezdik…
* * *
Benim gibi merak edenlerimizin olduğunu düşünerek, bizde aklımızda kaldığı kadarda olsa ne zaman bu Aşure Çorbası yapılmış ve kim veya kimler yapmışlar diyerek araştırmaya yine koyulduk !..
Ve aradık, bulduk ve paylaşmak içinde yazımıza aldık konuyu, Bilindiği gibi hani Peygamberler Tarihi kitaplarında da okuduğumuz, Nuh Tufanı hadisesini, duymayanımız vede okumayanımız yoktur. Olan varsa da az sayıdadır.
İşte bu olayın sonunda Cudi dağı üzerinde karar kılan Nuh a.s Gemisi, yere herkes iner ve bu arada toplu elde kalan yiyeceklerden yemek yapılır. Bu gün ise Muharrem ayının Onuncu günü idi, Bundan dolayı da, ismi olmayan elde kalan karışık yiyeceklerden yapılan yemek çeşidine bu günün anlamında olan AŞURE ÇORBASI denir.
Bu tarihe rastlayan günde de bazı önemli sayılacak olaylar olduğu yazılmaktadır, onlara da kısaca bahs edelim.
Allahü teâlâ, birçok duaları Aşure günü kabul etmiştir.
Hz. Âdem’in tevbesinin kabul olması, Hz. Nuh’un tufandan kurtulması, Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması, Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması, Hz. İdris’in canlı olarak göğe çıkarılması, Hz. Yakub’un, oğlu Hz. Yusuf’a kavuşması, Hz. Yusuf’un kuyudan çıkması, Hz. Eyyüb’ün hastalıktan kurtulması, Hz. Musa’nın Kızıl denizi geçmesi,
Hz. İsa’nın doğumu ve ölümden kurtulup, diri olarak göğe çıkarılması Aşure günü oldu.
* * *
Ya peki bu oruç ne demek oluyor o zaman diyenlerimiz çıkabilir. Oruç olayı da şöyle anlatılıyor.
Peygamber efendimiz (a.s.v) Mekke de yaşadığı dönemde de muharremin onuncu gününde oruç tuttuğu yapılan rivayetlerde bulunuyor.Kureyş’in aşure günü oruç tutmaları Hz. İbrahim(a.s) ve Hz. İsmail (a.s) gibi eski peygamberlerin şeriatlarından kendilerine gelen haberlerden dolayı olsa gerektir. Kureyş, aşure gününü o günde Kabe’nin örtüsünü örtmek suretiyle tazim ediyorlardı.
Abdullah b. Abbas (a.s) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (s.a.v Efendimiz; Medine-i Münevvere’ye geldiğinde Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü de: “Bu ne orucudur? diye sorar, Yahudiler: Bu gün, iyi bir gündür. Bu gün, ALLAH Telâ’nın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı bir gündür. Hz. Musa (a.s)bu ilâhî lütfa bir şükür olarak bu gün oruç tutmuştur, dediler. Resûlullah (s.a.v “Biz Hz. Musa (A.S.)’ya sizden daha fazla müstahakız, buyurdu da, Mekke-i Mükerreme’deki gibi o günü oruç tuttu ve sahabelere de bu orucu tutmalarını emir buyurdu...”
Ayrıca bir başka hadisi şeriflerinde ise bu günlerde tutulması tavsiye edilen Oruç u da şöyle buyurmaktadır.“Aşure günü oruç tutunuz ve o hususta Yahudilere muhalefet edin. Binaenaleyh aşureden bir gün önce veya bir gün sonra da oruç tutun,” buyurmuşlardır.
Konumuzu burada noktalayalım olay anlaşılmış olduğunu düşünüyorum. Her şey açıktır.
Bu günlerde Oruç tutma zorunluluk olmaması söz konusu, Peygamber efendimizin (s.a.v)in tavsiyeleri var. Tutarsak kazancımıza, tutmazsak ta sorumlu değiliz.
Tutmakta ise yarar çokça var olduğu yine bir başka Hadisi şeriflerinde buyuruluyor, “Aşure günü orucunun, önceki yılın günahlarına kefaret olacağını ALLAH Telâ’nın rahmeti’nden umarım”diye buyurmuşlardır. Yarın nasip olursa muharremin dokuzu Oruç’a başlarsak kazanırız. Hepsi üç gün. Gayret bizden inşaallah…
05.01.2009
Mehmet başar
Gazeteci-Yazar