DİNİ NİKAH 

Özellikle yaz aylarında düğünler yapıldığı için şu günlerde dini nikahla ilgili oldukça yoğun sorularla karşılaşmaktayım. Soruların genel özelliği, resmi nikahın yanında dini nikahın da yapılması konusuyla ilgili. Daha önce pek çok yazımda bu konuya işaret etmiştim ama soruların yoğunluklu olarak artması sebebiyle yeniden bu konuya temas etmenin faydalı olacağı kanaatindeyim.

Dinimizde nikah kurumu, dini değil, medeni bir akittir. Açıklamak gerekirse, nikah icap ve kabul ile gerçekleşen bir akittir. Yani Taraflardan birinin evlenme talebini diğerine iletmesi (icap) ve diğer tarafın bunu onaylaması (kabul) olduğu zaman nikah gerçekleşir. Bu nikah için ayrıca imam yada diğer herhangi bir din görevlisine ihtiyaç yoktur. Fakat nikahın sıhhat şartlarından olarak şahitlerin ve veli izninin bulunması da gerekir. Şu halde nikah dairesinde, nikah memuru önünde kıyılan resmi nikah da bu özellikleri içinde barındırır. Buna göre nikah memurunun kıymış olduğu nikah da dinen geçerlidir denilebilir. Ayrıca bir imamın dini nikah kıymasına gerek yoktur.

Ancak toplumumuz çeşitli gerekçelerle bir de imamın önünde nikah kıydırmak gibi bir gelenek oluşturmuştur. Her ne kadar bu gelenek dinen bir gereklilik değilse de, örfen insanların bu nikahı kıydırma eğilimleri sebebiyle sakıncası olmadığını söyleyebilirim. Burada dikkate alınması gereken husus, nikahın zor altında (yani cebren, ikrahla) yapılıyor olmaması, tarafların irade beyanlarının açık olması, veli izninin ve şahitlerin bulunması gibi konulardır. Her nerede bu şartlar gerçekleşiyora, orada kıyılan nikah dinen de geçerlidir.

11.07.2008

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN
İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ 
ÖĞRETİM ÜYESİ