|
|
|
|
|
|
|
|
Nefis Muhasebesi
Ramazan ay’ının belki en önemli etkilerinden birisi de, kişinin kendisini dinleme fırsatı bulmasıdır. Şimdiye kadar ne yaptım, nasıl yaptım, neden yaptım ve ne yapmalıyım gibi sorularla insan kendisini bir muhasebeye alır. Bu ayda dini düşünce yoğunluğu, içinde yaşanılan ortamların çoğunlukla ramazana göre düzenlenmesi de bunda etkindir. İbadet etmenin şuurunda olmak, sadece oruç tutmakla yetinmeyip başta namaz olmak üzere Allah’ın Müslümanlardan yapmasını istediği ibadetleri yapmaya çalışmak ve daha da önemlisi açlığın verdiği psikolojiyle aç olanları, ihtiyaç içerisinde olanları anlamaya çalışmak gerçekten bu ayın insan üzerindeki etkileridir.
Fakat bazen kavgalara şahit olmuyor değiliz. Özellikle trafikte. Prof. Doğan Cüceloğlunun bir sözü aklıma geldi: “İnsanlar trafikte çocuk gibi oluyorlar” diyordu o. Ana caddede gidiyorsunuz, kırmızı ışık yanmış. Sizde durmuşsunuz. Tam yeşil yanar yanmaz arkanızdaki kornaya basıyor. Hemen sinirleniveriyorsunuz, ananın karnında nasıl durdun be adam diye de içinizden geçiyor. Fakat o da ne arabanız stop etmez mi. Arkadakiler hep birden başlıyorlar kornaya basmaya, kimileri camı açıp yürüsene be adam diye bağırıyorlar. Siz bir yandan arabayı stop ettirmenin telaşı bir yandan kornaların verdiği sinirle arabayı çalıştırmaya çalışıyorsunuz. Tekrar kırmızı yanıyor. Derken arkadaki adam camınızın önüne gelivermiş. Ağzına geleni söylüyor. Siz de kapıyı açıp iniyorsunuz ve kavga başlıyor.
Bugün şahit olduğum ve pek çoğunuzun da şahit olduğu bu manzara belki ramazanın kaçınılmazlarından. Sanki insanlar oruç oldukları zaman daha asabi oluyorlar. Hoşgörü kalmıyor. Doğam Cüceloğlu bu manzarayı çocukların tutumuna benzetiyor. Bir çocuk bir oyuncağı alınca diğeri “banane banane” diye bağırıyor ve ikisi de başlıyor ağlamaya. Trafikte de böyle adamın arabası bozulmuş, araba çalışmıyor, gitmiyor. Biz hala kornaya basıp, “banane banane” diyen çocuklar gibi “banane yeşil yandı sürsün arabasını, banane bozmasın arabayı, banane gitsin artık”. Ama araba gitmiyor.
Bu orucun verdiği asabiyetten öte bizlerin karşımızdakini anlamak için çaba göstermememizden başka bir şey değil. Arabası bozulan biz de olabiliriz, diye düşünmüyoruz. İlle de banane. Halbuki ramazan bananeden öte paylaşma, karşısındakini anlamaya çalışma ayıdır. Ramazan, hoşgörü ayıdır. Ramazan hem dün ne yaptığımızı hem de yarın ne yapacağımızı sorgulama ayıdır. Bütün hemşerilerimini Ramazanını tebrik eder, hoşgörü konusunda duyarlı olmalarını temenni ederim.
Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN
İ.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ
ÖĞRETİM ÜYESİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|