Devlet Memurlarının Çalışma Performanslarının Artırılması İçin Basit Bir Öneri
Sanırım benim gibi çoğu kişi de devlet dairesinde yada belediyede işi çıktığı zaman oraya isteyerek gitmiyordur. Her ne zaman bir devlet dairesine işim düşse gitmemek için ayak sürüyorum ve hep içimden “şimdi kendini bilmez patavatsız bir memur karşıma çıkar kavga ederim” diye endişe ediyorum.
Geçen Cuma günü de Aile nüfus kayıt örneği almak üzere Malatya İl nüfus idaresine gittim. Nüfus idaresi oldukça kalabalıktı. Nüfus kayıt örneği almak için numaratörden numara almaya gittiğimde, üzerinde “nüfus kayıt örneği alacakların numara almasına gerek yok” yazısını gördüm. Dolayısıyla numara almaktan vaz geçtim. Fakat, numara almayacaksam bu kayıt örneğini nereden alacaktım. Nüfus idaresi salonuna göz attım, ana-baba günü. En sonunda sıra demeye bin şahit isteyen bir kalabalığa yöneldim ve ne için beklediklerini sordum. Aradığım nüfus kayıt örneği sırası burasıymış. Ben de beklemeye başladım. Malatya nüfus idaresi bu iş için iki memur görevlendirmiş, her iki memurun önünde de kalabalık insan kitlesi bekleşiyor. Sıranın biri daha kısa diye orada beklemeye başladım. Fakat benden sonra diğer sıraya girenler ilerlerken bizim sıra bir türlü ilerlemiyordu. Yan sıradan dört kişi kayıt örneği alırken, bizim sırada ancak bir kişi alabiliyordu. Yani memurlardan biri işini yaparken diğeri savsaklıyordu. Bu sebeple daha uzun olmasına rağmen, neden insanların diğer sıraya gittiklerini anladım. Nihayet sıra bana yaklaştı. Bu arada beklemekten bıkkınlık belirtileri göstermiş olacağım ki, sırasında olmadığım memur, benim ne için geldiğimi sordu ve nüfus kayıt örneği almak istediğimi söyleyince hemencecik bana örneği hazırladı verdi. Bu arada sırasında beklediğim diğer memur hala bir şey yapmamakta direniyordu.
Sonuçta maksadıma ulaşmış nüfus kayıt örneğini almıştım ama iki memurdan çalışanı ile çalışmayanı arasındaki farkı gördüm ve az önce kavga etmeyi düşündüğüm memura yönelerek, sen orada laflayıp duruyorsun, yan sıradaki memur bütün işleri görüyor. Aldığın maaşı hak etmiyorsun diye laf attım. Adam önce tersleyecek gibi yüzüme baktı. Fakat bir şey demeye cesaret edemedi.
Sanıyorum her iki memur da aynı maaşı alıyordur. Biri çalışarak, diğeri savsaklayarak!!! İşte temas etmek istediğim nokta da burada, ülkemizin idari yapısında cezalandırma sistemi kırık dökük de olsa işlemekle birlikte, ödüllendirme sistemi diye bir şey yok. Eğer işini yapan memur için (ki bir bayandı) bu çalışma performansı sebebiyle maaşında küçücük bir ikramiye verilseydi, eminim diğer işini savsaklayan memur da o ikramiyeyi almak için onun gibi çalışırdı.
Ne yazık ki bu eleştirim kendi çalıştığım kurum için de ve hatta devletin bütün müesseseleri için de geçerlidir kanaatindeyim. Bizde de aynı akademik kadroda olan insanların çalışma performanslarına göre değerlendirme kriteri yoktur. Mesele bir öğretim üyesi yılda iki makale, 2 yada 3 yılda bir kitap yazarken, bu süreçte hiçbir şey yapmayan bir diğer öğretim üyesi de aynı maaşı almaktadır. Halbuki performans ödüllendirme sistemi olsa, bütün herkes o ödüllendirmeden istifade etmek için çalışacaktır.
Ödüllendirme, bütün eğitimcilerin önemle vurguladıkları gibi kişileri motive eden, performanslarına doğrudan ve olumlu katkı yapan bir etkinliktir. Kanaatimce ülkemizin idari yapısında ödüllendirme sistemi işletilirse, memurlarımızın çalışma performansları daha da artacaktır.
Ali Duman
Yrd.doç.dr
İ.Ü. İlahiyat fakültesi
İslam Hukuku A.B.D Başkanı