|
|
|
|
|
|
|
|
Gazze Yanıyor, Dünya Bakıyor…
Haftalardır İsrail'in Filistin'in Gazze bölgesine yaptığı saldırılar televizyonlar kanalıyla evimize yansımakta. Bir Müslüman olmanın ötesinde bir insan olarak yapılan bu zulmün, bu vahşetin, hatta soykırımın hepimizi üzdüğü bir gerçek. Öte yandan bir Müslüman olarak da, din kardeşlerimizin Yahudi Devleti'nin soykırımına uğraması, yaşlı, kadın, çocuk demeden günde onlarca din kardeşimizin öldürülmesi bizleri derinden etkiliyor.
Ancak işin üzücü yanı, başta dünya devletlerinin birleşik organizasyonu olan Birileşmiş Milletler olmak üzere, büyün dünya devletleri bu soykırıma dur demiyor, diyemiyor. Hatta ABD, açıkça İsrail'i destekliyor. AB de destekçiler arasında. Bu vahşetin bir an önce sona erdirilmesi dileğimiz. Fakat, ne İsrail'in, planladığı hedefine ulaşıncaya kadar durmaya, ne de herhangi bir devlet yada gücün bu işi sonlandırmaya niyeti var.
Milletimiz, diğer dünya Müslüman milletleri gibi bu vahşet karşısında duyarsız kalmıyor. Fakat, halkın elinden gelen sadece para ve eşya yardımı toplamaktan ileri gidemiyor, gidemez de. Her yerde Filistin'e yardım kampanyaları yapılıyor, camilerde para yardımları toplanıyor, dualar ediliyor. Halkın yapabileceği bundan ibaret.
Kimilerinin Gazze'de yaşatan vahşeti, "Osmanlı'yı sattılar, cezasını çekiyorlar" şeklinde değerlendirmelerine de şahit olabiliyoruz kimi zaman. Bu duygusallıktan yoksun, insana, Müslüman'a, Türk'e yakışmayan bir düşünce biçimi gibi geliyor bana. Geçmişte her ne olmuşsa olmuş, bunu bilelim. Ancak Müslüman din kardeşlerimizin, göz göre göre katledilmesine, soykırıma uğratılmasına, geçmişteki bir takım olumsuz hadisler sebebiyle göz yummak, içinden "oh olsun" demek, Türk Milleti'ne yakışan bir tutum olamaz. Biz her zaman mazlum milletlerin yanında olmuş, onlara örnek, hami, koruyucu olmuş bir milletiz. dolayısıyla bize yakışan, şu an geçmişi düşünmek değildir. Belki günü geldiğinde o da konuşulabilir. Ancak onun zamanı şimdi değildir.
Benim anlamakta güçlük çektiğim durumlardan birisi de Arap devletlerinin tutumudur. Şimdiye ciddi hiçbir tepki göstermediler. Bazı yorumcular, Filistin'de Hamas'ın demokratik seçimlerle iktidara gelmesinin, Arap toplumlarını yöneten diktatörler tarafından hoş karşılanmadığı, bu tür demokratik eğilimlerin kendi toplumlarına sıçramasından çekindikleri için bu vahşete sessiz kaldıklarını söylüyorlar. Haklı olabilirler. Fakat dünyada ismi "Barış" olan tek dinin mensupları olan Müslümanlar, kendi din kardeşlerinin vahşice katledilmesi karşısında bir siyasi hesaplar yapıyorlarsa, onların din anlayışlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Dinimiz, insan hayatını her şeyin üzerinde tutan bir din olmasının yanında, din kardeşliğini, diğer bütün bağlardın önünde gören bir dindir. Nitekim Kur'an'da yer alan "Mü'minler, ancak kardeştir" ayeti de buna işaret eder. Bir kimse kardeşi, zulme uğradığında, haksızlığa uğradığında, gereken tepkiyi göstermezse, yarın öbür gün kendisi de aynı zulme, aynı haksızlığa uğramayı hak eder.
Birleşmiş Milletler'in görünürde ateşkes sağlamak adına çeşitli girişimleri olsa da, esasen, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler genel kuruluna önerdiği barış önergesini Amerika'nın veto etmesi ve diğer ülkelerin sessizliğini bozmaması da bu kuruluşun gücünü gösteren önemli göstergelerdendir. Rahmetli Atatürk, o zamanki adıyla Milletler Cemiyeti kurulduğunda, bu cemiyette yer almak için hiçbir girişimde bulunmamış, kendisine neden bu topluluğa katılmadığı sorulduğunda: "Katılmayı düşünmüyoruz, ancak davet ederlerse düşünebiliriz" cevabını vermişti. Bu sebeple Milletler Cemiyet, kuruluş tüzüğüne aykırı olarak Türkiye'yi cemiyete davet etmek zorunda kalmıştı. Yakup Kadri, Atatürk'ün bu cemiyetin iç yüzü konusundaki düşüncelerini: "Atatürk, Milletler Cemiyetinin, emperyalist devletlerin menfaatlerini korumaya yarar politik bir müessese olduğu kanaatindeydi" ifadeleriyle dile getirmektedir.
Birleşmiş Milletler, bugün hiç de Atatürk zamanındakinden farklı değildir, daha doğrusu bu kurum hakkında Atatürk sonuna kadar haklıdır. Şu halde Gazze'de yaşanan vahşete Birleşmiş Miletlerin çözüm olmayacağı ortadadır. diğer başka hiçbir gücün de İsrail'i engelleyemeyeceği gözükmektedir. Yani kısaca Gazze Yanmakta, Dünya Bakmaya devam etmektedir.
12.01.2009
Yrd. Doc. Dr. Ali DUMAN
İnönü Üniv. İlahiyat Fak.
İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| |